Kırşehir Ticaret Sicil Memurluğunun 21.5.2008 tarih ve 7/767 sayılı yazısından sanığın "halen ve daha önceden herhangi bir kaydının bulunmadığının" bildirilmesi karşısında, yapılan bir ticaret olmadığına göre terk edilen bir ticaretin de bulunmadığının kabulü gerekeceği-
Ticareti terk suçunun özelliği dikkate alındığında, duruşma davetiyesinin terk ettiği bildirilen adresine Tebligat Kanununun 35 inci maddesine göre yapılan tebligatın sanığın eline geçmeyeceği şikayetçi ve hatta mahkeme tarafından da öngörülmekte olup, Anayasa'mn 36 ıncı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 mcı maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı göz önünde bulundurulduğunda, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağı-
İşyerinin açık olmasına rağmen, mallarının başka dosyalardan dolayı hacizli olması nedeniyle faal bulunmaması durumu ticareti terk anlamına gelmeyeceği-
Mahkeme kararının, Anayasa'nın 141., CMK'nun 34, 230 ve 289/I-g maddeleri uyarınca Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmamasının, verilen kararın bozulmasına neden olacağı–
"Ticareti terk etmek suçu"nun oluşabilmesi için, 'şirketin fiilen ticareti terk etmesi' ve 'İİK'nun 44. maddesinde belirtildiği şekilde bu durumun onbeş gün içinde ticaret siciline bildirilmemiş olması' gerektiği–
"Ticareti terk etmek" suçunun oluştuğunun kabul edilebilmesi için, 'sanığın yetkilisi olduğu şirketin gerçekten ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yapılması' ve 'vergi dairesinden de ayrıca şirketin durumunun sorulması' gerektiği–
Şikâyetin süresinde yapılıp yapılmadığının saptanabilmesi için, öncelikle ticaretin terk edilip edilmediğinin belirlenmesinin gerekeceği-
Borçlu-sanığın "tüzel kişi" olması halinde, davanın İİK. 345 uyarınca, sanık olarak tüzel kişiyi temsile yetkili gerçek kişi ya da kişilerin gösterilerek, bu kişilere karşı (bu kişilerin ad ve soyadları belirtilerek) açılması gerekeceği böyle yapılmayıp "tüzel kişi yetkilileri" ya da "tüzel kişilik" hakkında şikayette bulunamayacağı, aksi taktirde mahkemece "davanın reddine" şeklinde karar verilmesi gerekeceği–