Şikâyet tarihinden somaki dönemleri kapsayan KDV beyannameleri ile kurum geçici vergi beyanları verdiğinin anlaşılması karşısında, ticareti terk etmediğinin kabulü gerekeceği-
Ticaret şirketi yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerekmesi nedeniyle, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği hususunda zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak, sonucuna göre yetkilisi sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekeceği-
Vergi Dairesi Müdürlüğünce 31.12.2008 tarihinde işini terk ettiği ve başka adreste faaliyetinin bulunmadığı bildirilen ve D.li Ticaret Sicilinin yazısına göre de kaydının devam ettiğinin anlaşılması karşısında atılı suçun oluştuğu-
Ticareti usulüne aykırı terk etmek suçunun oluşabilmesi için gerçek kişi tacirin ticaret sicili memurluğunda kayıtlı olması ve keyfiyeti 15 günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklıların isim ve adreslerini içeren bir mal beyanında bulunmaması gerekmekte olup, ticaret sicili memurluğunda kayıtlı olup olmadığı sorulmalı ve kayıtlı adresinde ticari faaliyette bulunup bulunmadığı zabıta marifetiyle araştırılmasının gerekeceği-
Türk Ticaret Kanununda, “ticaret şirketleri”nin kolektif, komandit, anonim ve kooperatif şirketler olarak düzenlendiği, bu şirketler için “ticareti terk” hususunun değil, bunun yerine infisah ve tasfiye’nin öngörüldüğü, bu nedenle, TTK’nun 136. maddesinde sayılan kolektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerin müdür ve yetkilileri yönünden İİK’nun 337a maddesinde düzenlenmiş olan “ticareti terk suçu”nun oluşamayacağı–
Zabıta marifetiyle yapılan araştırmada başka bir adreste faaliyete devam ettiğinin öğrenilmesi üzerine bildirilen yeni adresinde yapılan araştırmada bahse konu olan adresin altı aydır boş olduğu ve adı geçen şahsın tanınmadığının saptanması ve icra takip dosyası içerisindeki Ticaret ve Sanayi Odasının yazıları ile, sanığa ait işyerinin (firmanın) halen kayıtlı olduğunun bildirilmesi karşısında, sanığın ticareti terk ettiğinin kabulü gerekeceği-
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile (ya da …. tarihinde yapılan haciz sırasında) şikayetçinin (vekilinin), borçlu şirketin …. tarihi itibariyle ticareti terkettiğini öğrenmesine rağmen, İİK.nun 337/a maddesine dayanılarak, İİK.’nun 347. maddesinde belirtilen üç ay ve her halde bir yıllık süreler geçtikten sonra şikayette bulunmuş olması nedeniyle “şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilmesi gerekirken, “… sanığın (sanıkların) üzerlerine atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine” şeklinde karar verilemeyeceği-