… Vergi Dairesi Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısı ile (ya da …. tarihinde yapılan haciz sırasında) şikayetçinin (vekilinin), borçlu şirketin …. tarihi itibariyle ticareti terkettiğini öğrenmesine rağmen, İİK.nun 337/a maddesine dayanılarak, İİK.’nun 347. maddesinde belirtilen üç ay ve her halde bir yıllık süreler geçtikten sonra şikayette bulunmuş olması nedeniyle “şikayetçinin şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilmesi gerekirken, “… sanığın (sanıkların) üzerlerine atılı suçtan ayrı ayrı beraatlerine” şeklinde karar verilemeyeceği-
Ticareti terk suçundan dolayı şikâyette bulunulması için, icra takibinin kesinleşmesi gerekeceği-
İcra takibi kesinleşmeden yapılan şikâyetin geçersiz olduğu-
Borçlu şirket hakkında başlatılan takipte belirli takip işlemleri yapılmış ancak suç tarihinin ve şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti açısından, ticaret sicilinde kayıtlı adreste haciz işlemi için girişimde bulunulmamış olması ve halen bu adreste ticari faaliyetine devam edip etmediği ve bu adresten ayrılmışsa hangi adrese taşındığı konusunda yeterli zabıta araştırması yaptırılmadan, eksik incelemeyle “ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçu” ndan dolayı “şikayet hakkının düşürülmesine” karar verilemeyeceği-
“Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçu” nun oluşabilmesi için, tacirin ticareti terk ettiğini on beş günlük süre içinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifini gösteren bir mal beyanında bulunmamış olması gerekeceği; tacir olan sanığın fiili durumu araştırılarak, “sanığın ticareti gerçekten terk edip etmediği” yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve vergi dairesinden “mükellefliğinin devam edip etmediği” sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekeceği-
Sanığın üzerine atılı bulunan “Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçu”nun yaptırımının İİK.’nun 337/a maddesinde “üç aydan bir seneye kadar hapis cezası” olarak gösterilmiş bulunduğundan, mahkemece “sanığın üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde hüküm kurulamayacağı, ayrıca anılan kararda “verilen mahkumiyet kararına karşı başvurulacak kanun yolunun neresi olduğu, süresi, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği”nin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekmesine rağmen, kararın bu hususları açıkça içermemesi nedeniyle, verilen karara yönelik itirazın kabulü gerekeceği – Hükmedilen ceza “temyiz kanun yolu” na tabi olmasına rağmen, kararda “itiraz kanun yolu”na tabi olduğunun belirtilerek tarafların yanıltılamayacağı-
Sanığın üzerine atılı bulunan “Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçu”nun yaptırımı İİK.’nun 337/a maddesinde “üç aydan bir seneye kadar hapis cezası” olarak gösterilmiş bulunduğundan, mahkemece “sanığın üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklinde hüküm kurulamayacağı, ayrıca anılan kararda “verilen mahkumiyet kararına karşı başvurulacak kanun yolunun neresi olduğu, süresi, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği” tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekmesine rağmen, kararın bu hususları açıkça içermemesi nedeniyle, verilen karara yönelik itirazın kabulü gerekeceği – Hükmedilen ceza “temyiz kanun yolu” na tabi olmasına rağmen, kararda “itiraz kanun yolu” na tabi olduğunun belirtilerek tarafların yanıltılamayacağı-