Ticareti terk suçu davasının iddianame ile açılmasının kamu davası niteliği kazandırmayacağı-
Zabıta araştırmasında, şirketin kayıtlı adresinde bir başka firmanın faaliyette olduğunun belirlenmesi ve sanığın duruşmadaki, "...ekonomik durumu düzeltip aktif faaliyete devam edeceğim..." şeklindeki beyanı ile birlikte değerlendirildiğinde, ticareti terk suçunun oluştuğunun kabulü gerekeceği-
Ticareti terk ettiği ileri sürülen adrese Tebligat Kanununun 35 inci maddesine göre de duruşma davetiyesinin tebliği geçersiz olup, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağı-
Ticareti terk suçunun oluşumu için ticaret siciline kayıtlı tacir olunmasının gerekeceği-
Atılı suçu ve tarafları aynı olan bir başka dosyanın bulunması nedeniyle, suçun tek suç olup olmadığı ve sanıklar hakkında TCK.'nun 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının uygulanması şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarının tartışılıp değerlendirilmesi için dosyaların birleştirilmesi gerekeceği-
Ticareti terk etmek suçundan dolayı yapılan yargılamada duruşma davetiyesinin sanığın terk ettiği bildirilen adresine Tebligat Kanununun 35 inci maddesine göre yapılan tebligatın geçersiz olduğu-
İcra ve İflas Kanunu'nun 337/a maddesi yaptırıma bağlanan eylem, tacirin ticareti terk etmesi değil, 44. maddesine göre terk keyfiyetini 15 günlük süre içinde kayıtlı bulunduğu ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyanında bulunmaması olup, ticaret şirketleri için ticareti terk değil, infisah ve tasfiye söz konusu olduğundan ve tasfiye sonrasında ticaret şirketine ait bir mal kalmayacağından, mal beyanında bulunulmasının da bir anlamının olmayacağı-
Tebligat Kanununun 35 inci maddesine göre tebligat yapılabilmesi için gerekli olan ön şart, kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre daha önce yapılmış bir tebliğ işleminin bulunması veya tebliğ yapılmamış ise 35 inci maddenin son fıkrasında gösterilen istisnai durumlardan birinin oluşmasının gerekli olması karşısında, Tüzüğün 55/2 inci maddesi yollamasıyla 28 inci maddesindeki adres araştırmasına yönelik olarak belirtilen şekil şartları yerine getirilmeden yapılan tebligat geçerli olamayacağından, zabıta marifetiyle sanıkların adres araştırması yaptırılarak, tespit edilen bu adreslerine şikayet dilekçesinin ve duruşma gününün Tebligat Kanununun 21 inci maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğini müteakip yargılamaya devam edilmesinin gerekeceği-
Şikâyet tarihinden önce iflas davasının açıldığının tespit edilmesi karşısında, ticareti terk suçunun oluşmayacağı-
Vergi dairesi yazısının ekindeki beyannamenin şikayet tarihini kapsamadığı gibi, bir ticari faaliyetin belirlenememesi, zabıta tarafından yapılan araştırmada adresin terk edildiğinin ve yenisinin tespit edilememesi ve sanığın işyerini taşıdıklarım ve şu anda bir işyerinin olmadığına ilişkin duruşmada verdiği savunması birlikte değerlendirildiğinde, atılı suçun oluştuğunun kabulü gerekeceği-