Ticaret sicili memurluğunda gerçek kişi tacir olarak kayıtlı olan ve vergi dairesi müdürlüğünce işi terk ettiği saptanan ve savunmasında da ticareti terk ettiğini beyan eden sanığın atılı suçu işlediğinin kabulü gerekeceği-
Haciz sırasında, haciz konulmak üzere istenilmesine rağmen ortaklık pay defterinin gösterilmemesinin, ticareti terk suçunu oluşturmayacağı-
Şikâyet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden yetkilisinin isminin belirtilmemesi halinde, mahkemece araştırılmasına yasal imkan bulunmadığından, İİK.'nun 345 inci maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra emrinin dayanağı olan kararın Yargıtay tarafından bozulması halinde geçerli bir icra takibinden söz edilemeyeceğine göre atılı suçun oluşmadığının kabulü gerekeceği-
Haciz sırasında borçlu şirketin adresinde bulunamamasının, tek başına ticareti terk anlamına gelmeyeceği-
Vergi ve mali yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin, tek başına ticareti terk anlamına gelmeyeceği-
Haciz sırasında borçlu şirketin adresini boşalttığının tespit edilmesi, tek başına ticareti terk anlamına gelmeyeceği-
Sanığın atılı suçtan cezalandırılabilmesi için, şikâyete dayanak yapılan hususta geçerli bir icra takibinin bulunması zorunlu olup, icra takibinin mahkeme kararıyla geri bırakılmasına karar verilmesi karşısında, geçerli bir icra takibinin bulunmadığının kabulü gerekeceği-
Vergi dairesi müdürlüğünce borçlu şirketin faal olduğunun 08.01.2010 tarihli yazı ile bildirilmesine karşın, en son verdiği beyannamenin 2008/11 döneme ait olduğunun ve zabıta marifetiyle yapılan araştırma sonunda da, fabrikanın iki yıldır kapalı olduğunun anlaşılmasına göre atılı suçun oluştuğunun kabulü gerekeceği-
Ticaret şirketlerinin müdür ve yetkilileri tarafından İİK’.nun 337/a maddesinde düzenlenen “ticareti terk etme suçu” nun işlenmesinin mümkün olduğu – Bu suçun oluşabilmesi için; tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bütün aktif ve pasiflerinin, alacaklılarının isim ve adreslerini içeren beyannamesini vermemesi gerekmesi nedeni ile, borçlunun ticareti terk edip etmediği yönünde ve kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak, sonucuna göre şirket yetkilisi sanıkların hukuki durumlarının taktir edilmesi gerekeceği-