Tebligat Kanununun 35 inci maddesine göre tebligat yapılabilmesi için gerekli olan ön şart, kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre daha önce yapılmış bir tebliğ işleminin bulunması veya tebliğ yapılmamış ise 35 inci maddenin son fıkrasında gösterilen istisnai durumlardan birinin oluşmasının gerekli olması karşısında, Tüzüğün 55/2 inci maddesi yollamasıyla 28 inci maddesindeki adres araştırmasına yönelik olarak belirtilen şekil şartları yerine getirilmeden yapılan tebligat geçerli olamayacağından, zabıta marifetiyle sanıkların adres araştırması yaptırılarak, tespit edilen bu adreslerine şikayet dilekçesinin ve duruşma gününün Tebligat Kanununun 21 inci maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğini müteakip yargılamaya devam edilmesinin gerekeceği-
Şikâyet tarihinden önce iflas davasının açıldığının tespit edilmesi karşısında, ticareti terk suçunun oluşmayacağı-
Vergi dairesi yazısının ekindeki beyannamenin şikayet tarihini kapsamadığı gibi, bir ticari faaliyetin belirlenememesi, zabıta tarafından yapılan araştırmada adresin terk edildiğinin ve yenisinin tespit edilememesi ve sanığın işyerini taşıdıklarım ve şu anda bir işyerinin olmadığına ilişkin duruşmada verdiği savunması birlikte değerlendirildiğinde, atılı suçun oluştuğunun kabulü gerekeceği-
Ticaret sicili memurluğunda gerçek kişi tacir olarak kayıtlı olan ve vergi dairesi müdürlüğünce işi terk ettiği saptanan ve savunmasında da ticareti terk ettiğini beyan eden sanığın atılı suçu işlediğinin kabulü gerekeceği-
Haciz sırasında, haciz konulmak üzere istenilmesine rağmen ortaklık pay defterinin gösterilmemesinin, ticareti terk suçunu oluşturmayacağı-
İcra emrinin dayanağı olan kararın Yargıtay tarafından bozulması halinde geçerli bir icra takibinden söz edilemeyeceğine göre atılı suçun oluşmadığının kabulü gerekeceği-
Şikâyet dilekçesinde borçlu tüzel kişiliği temsil eden yetkilisinin isminin belirtilmemesi halinde, mahkemece araştırılmasına yasal imkan bulunmadığından, İİK.'nun 345 inci maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Haciz sırasında borçlu şirketin adresinde bulunamamasının, tek başına ticareti terk anlamına gelmeyeceği-
Vergi ve mali yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin, tek başına ticareti terk anlamına gelmeyeceği-
Haciz sırasında borçlu şirketin adresini boşalttığının tespit edilmesi, tek başına ticareti terk anlamına gelmeyeceği-
