19. CD. 07.12.2015 T. E: 3319, K: 8184-
19. CD. 07.12.2015 T. E: 3323, K: 8172-
19. CD. 07.12.2015 T. E: 3372, K: 8186-
İİK. mad. 337/a (ticareti terk) uyarınca açılan davada İİK. mad. 354/3 hükmünün uygulanma yeri bulunmadığı-
“Ticareti usulüne aykırı terk etmek” (İİK. mad. 337/a) suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesi mümkün olduğu, ticaret şirketi yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerektiğinden, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğü'nden mükellefiyetinin devam edip etmediği sorularak, sonucuna göre hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği-
“Ticareti usulüne aykırı terk etmek” (İİK. mad. 337/a) suçunun ticaret şirketleri müdür ve yetkililerince de işlenmesi mümkün olduğu, ticaret şirketi yetkilisi olan sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermemesinin gerektiğinden, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüğü'nden en son beyanname örnekleri sorularak, sonucuna göre hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği-
Yerel mahkeme direnme kararının tefhiminden sonra bir haftalık temyiz süresini geçiren sanık müdafiinin, kanun yolu bildiriminde eksiklik bulunduğundan bahisle verdiği eski hale getirme talebi niteliğindeki dilekçesi hakkında karar verme görevinin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na ait olması nedeniyle, bu talebin ele alınarak yerel mahkemece verilen eski hale getirme ve temyiz talebinin reddi ve itiraz mercince verilen itirazın reddi kararlarının hukuksal değerden yoksun olduğu- Sanık müdafii tarafından kanun yolu bildiriminde eksiklik bulunduğu ve kanun yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesinleşeceğinin belirtilmediğinden bahisle eski hale getirme talebinde bulunulmuş ise de, kanun yolu bildiriminde başvuru şekli dışında bir eksiklik bulunmadığından sadece başvuru şeklinin gösterilmemiş olmasının “kanun yolu süresinin” işlemeye başlamasını engellemeyeceği, bu durumda, başvuru şekli gösterilmemiş veya yanlış gösterilmiş olsa da temyiz sürelerinin işleyeceği ve süreden sonra yapılan temyiz başvurusunun kabul edilmeyeceği- Mesleği bir kamu hizmeti niteliğindeki avukatlık olan, sanığın savunmasını üstlenen ve bu bağlamda savunma ve kanun yollarına başvuru için yeterli düzeyde hukuki bilgiye sahip olan müdafiin temyiz başvurusunun şeklini bilmemesi düşünülemeyeceğinden kanun yolu bildirimindeki başvuru şeklinin gösterilmemesi eksikliği müdafii açısından bir yanılgı ve bu bağlamda hakkın kullanılması yönünde bir engel oluşturmayacağı; ayrıca kanun yoluna başvurulmaması halinde ilgili karar veya hükmün kesinleşeceği tabi olup kanun yolu bildiriminde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin ihtar edilmesine gerek bulunmadığı, böyle bir ihtarat yapılmasını zorunlu kılan bir hükmün bulunmadığı-
Ticareti terk suçuna ilişkin şikâyet dilekçesi eklerinden sanıkların kimliği şüpheye yer vermeyecek şekilde anlaşıldığından, dilekçede sanıkların isminin bulunmadığını söylenemeyeceği, dilekçede sanıkların isminin yazılmaması bir eksiklik ise de, dilekçenin içeriği, dilekçe ekindeki belgeler ve tensip kararı ile bu eksiklik giderilmiş olduğundan, hükmün anılan ticari şirket temsilcileri hakkında kurulması gerekirken, gerekçeli karar başlığında ticari şirket ismine yer verilerek hükmün ticari şirket hakkında kurulmasının isabetsiz olduğu- Limited şirket müdürlerinin ve yetkili temsilcilerinin İİK. mad. 345 kapsamında olduğu- Ticareti usulüne aykırı olarak terk etmek suçunun oluşabilmesi için, gerçek kişi tacir ya da ticaret şirketi müdür veya yetkili temsilcilerinin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş gün içerisinde kayıtlı bulundukları ticaret sicili memurluğuna bildirmemesi gerektiğinden, limited şirketin ticareti gerçekten terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılıp, vergi mükellefliğinin devam edip etmediği de belirlenerek, sonucuna göre yetkili temsilcisi sanık ile ortağı ve yetkili temsilcisi olan diğer sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak beraat hükmü kurulmasının isabetsiz olduğu-
Tacir sayılan limited şirketleri temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, şirketin ticareti terk etmesi halinde, İİK. mad. 44 uyarınca yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin istisna getirilmediğine göre, tıpkı gerçek kişi tacirler gibi İİK. mad. 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerektiği-