Mirasçıların herhangi bir sebep göstermeden mirası üç ay içinde reddedebilecekleri, müracaat yerinin sulh hukuk mahkemesi olduğu- Hükmen reddin süreye tabi olmadığı, müracaat yerinin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Taşınmaz hissesinin evlilik birliği kurulmadan önce devir edilmiş olması halinde irade fesadına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında görevli mahkemenin aile mahkemesi olmayıp asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, mahkemece, kira ilişkisinden söz edilmek ve davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilse de, dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığından; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu-
Miras ortaklığı temsilcisi özel kayyım niteliğinde olduğundan; vasi tayinindeki usul kayyım için de uygulanacak olup, vesayet makamının kayyıma yapılan itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerektiği- Denetim makamı görevi; Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğundan; Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılan miras ortaklığı temsilcisinin şahsına yönelik itiraza ilişkin davanın görev yönünden reddedilmesi gerektiği-
Davacıların, TMK'nın 605/1 maddesi uyarınca mirasın gerçek reddine karar verilmesini talep ettiği- Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanının, bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup, sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğuracağı- Bu nedenle mirasın, kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin dilekçe sulh hakimine ulaştıktan sonra, davacıların ayrıca duruşmaya gelmesine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı-
Yapı sahibinin sorumluluğunun, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu da kapsamakta olduğu ve bu sorumluluğun, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" bir kusursuz sorumluluk hali olduğu- Üst daireden sızan sular sebebiyle bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde görüleceği-
Mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin davada, taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde, asliye hukuk mahkemesince davanın reddedilmesi, aksi halde el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri yönünden bir karar verilmesi gerektiği-
Mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde, asliye hukuk mahkemesince davanın reddedilmesi, aksi halde el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri yönünden bir karar verilmesi gerektiği-