Taraflar arasında kira sözleşmesi ve kiracılık ilişkisi bulunmadığından, davacı, tahsise aykırı olarak kira sözleşmesi yapan davalıdan, aslında kendisine ait olması gerektiğini iddia ettiği kira paralarının davalı tarafından tahsil edilmesi nedeniyle, tahsil edilen bu miktarın sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde kendisine ödenmesini talep ettiğinden, bu durumda davaya bakma görevi 6100 Sayılı HMK'nun 2. maddesi hükmü gereğince, asliye hukuk mahkemesine ait olup, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Sıra cetveline itiraz davasının ilan tarihini izleyen onbeş gün içinde açılması gerektiği- Eğer alacaklı tebliğe elverişli adres gösterip masraf yatırmış ise dava açma süresinin tebliğden itibaren başladığı- İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın tahsili için açılacak olan davanın sıra cetveline itiraz davası olmayıp bu davanın genel hükümlere göre genel mahkemelerde açılması gerektiği, bu davada sıra cetveline itiraz davalarındaki sürelerin uygulanmayacağı-
Sözleşmeden kaynaklanan tazminatın tahsili istemli davaya konu sözleşmesinin, taraflar arasında kira ilişkisini değil, hizmet ilişkisini düzenlediği, dolayısıyla, bu davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu-
Davacı, evli oldukları dönemde ve halen ortak oldukları şirkettin vergi borcunun davalı payına düşen kısmını ödediğini iddia ederek, 36685,65 isviçre frangı karşılığı 70131,95 TL nin davalıdan tahsilini talep ettiği, bu halde davanın niteliği itibari ile katkı payı alacağı yada mal rejimi tasfiyesine ilişkin bir dava olmayıp tarafların ortak oldukları şirketin vergi borcu dolayısı ile alacak istemine ilişkin olup bu halde uyuşmazlığın, genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Mirasın hükmen reddi istemine dayalı uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davacının kiralanan yerdeki yetersizlik sebebiyle maruz kaldığı zarar sonucu kiralayana ve bina malikine karsı açacağı tazminat davasının Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği-
İhtiyati hacizde hangi mahkemenin görevli olduğu İcra ve İflas Kanunu'nun 258.maddesinde açıkça belirtilmeyip sadece genel olarak mahkemeden söz edildiğinden, görev konusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, ticari satıştan kaynaklanan alacağın tahsilinin temini amacıyla ihtiyati haciz isteminin Ticaret Mahkemesinde görüleceği, ihtiyati haciz isteminin görev yönünden reddine karar verilirken ayrıca dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmemesi gerektiği-
Kart çıkaran kuruluşlar(bankalar) tarafından kart hamilleri aleyhine, HMK.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce açılacak davalarda, dava değerine göre sulh veya asliye hukuk, bu tarihten sonra ise dava değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, ancak bankalarca tacirlere verilen kredi kartlarına ilişkin davalar ile 5411 s. Bankacılık K. mad. 142/1. gereğince fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarında asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu, göreve ilişkin bu hükümler dikkate alınmaksızın işin esasına girilerek verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava dilekçesinde gaiplik yanında gaip olduğu ileri sürülen kişilerin adlarına olan taşınmaz hissesinin tapusunun iptali ile Hazine adına tescili de istenmiş olup bu talep yönünden görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğundan tapu iptali ve tescil talebinin eldeki davadan tefrik edilip ayrı bir esasa kaydı ile gaiplik davasını bekletici mesele yapıp sonucu uyarınca işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşıldığından; uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanununa göre değil, genel hükümlere göre çözümlenmesi ve görev hususunun da buna göre tespit edilmesi gerektiği-