İİK mad. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemeler olduğu, bu husus gözetilerek, işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK. mad. 2/1 gereğince, konusu para olan davalarda görevli mahkemenin dava dilekçesinde talep edilen alacak miktarına göre belirleneceği-
Özel hukuk hükümlerine tabi hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu-
İflas masrafları ve masa borçlarına sıra cetvelinde yer verilmeyeceği, ancak pay cetvelinde gösterilmesi gerekeceği, iflastan sonra oluşan alacağın masaya kaydının istenemeyeceği, ancak bu alacağın masa borcu niteliğinde ise masadan tazmin edileceği, değilse tasfiyede bakiye kalırsa nazara alınacağı- Müflis şirketin 12.10.2009 tarihinde iflasına karar verildiği anlaşılmış olup, dava dışı işçi tarafından davacı aleyhine İş Mahkemesinde açılan dava sonucu hüküm altına alınan alacağın yine iflas tarihinden sonra ödeme yapılmak suretiyle dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 167. maddesine dayalı rücu hakkının (iflastan sonra) doğduğu, bu durumda alacağın, iflastan önce doğmadığından, sırasına ve esasına itiraz edilebilecek, İİK'nın 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp, iflastan sonra doğan ve müflisin genel hükümlere göre sorumlu olduğu ve iflas masasının dağıttığı iflas (garame) hissesi oranında değil, tasfiyede bakiye kalırsa alacaklıya ödenecek olan genel nitelikli bir alacak niteliğinde olduğu- Dava konusu alacağın iflas alacağı ve masa borcu değil, iflas tarihinden sonra doğan genel nitelikli alacak olduğu, davanın 6102 sayılı TTK'nın 5. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı, buna göre Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında görev ilişkisinin bulunduğu, davacının tacir olmadığı, buna göre davanın nispi ticari dava olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin davaya bakmakla görevli olduğu- Mahkemece, İİK'nın 235/1. maddesi yollamasıyla HMK'nın 114/1-ç maddesindeki kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu kabul edildiğine göre, HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan HUMK'nın kesin yetkiye ilişkin 9. ve 27. maddelerine uygun olarak yazılı şekilde "mahkememizin yetkisizliğine" ibarelerine yer verilmesinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanan uyuşmazlıkta, davalı bedeni gücü ile çalışmadığından esnaf statüsünde olmadığı, İş Mahkemelerinin görevli olacağı- İşin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- 
Davalı borçlu şirketin, davacıya ait olan dişi keçilerin tüm bakım, sigortalama, aşılama vb. gibi masrafları kendi üzerine olmak üzere, bahsi geçen keçilerden elde edilecek sütler için davacıya sözleşmede belirtilen şartlar altında ödemede bulunma yükümlülüğü altına girdiği, yine sözleşme uyarınca bu işlemler karşılığında keçilerin yavrularının davalının olacağı anlaşıldığından ve kiralananın hasılat kirası hükümlerine tabi olduğu anlaşılmakla taraflar arasındaki ilişkinin hasılat kirası sözleşmesi kapsamında değerlendirilecek olmasına göre, sulh hukuk mahkemesince uyuşmazlığın esasına girilip sonuçlandırılması gerektiği-
Mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde, asliye hukuk mahkemesince davanın reddedilmesi, aksi halde el atmanın önlenmesi yönünden bir karar verilmesi gerektiği-
634 sayılı Kanun hangi uyuşmazlıkları kapsamına aldığını tek tek saymadığından ve ecrimisile ilişkin uyuşmazlığı ayırmadığından el atmanın önlenmesi ile birlikte talep edilen ecrimisile ilişkin uyuşmazlığın da ek 1. madde kapsamında kaldığı ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu-
Taraflar arasındaki boşanma davası devam ederken, davalı kocanın evlilik birliği içerisinde edinilen mallarını boşanma davası ve edinilmiş mallara katkı payı alacağı davası sonucunda meydana gelecek borçlardan kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak diğer davalılara devrettiği ileri sürülerek  muvazaa (TBK. mad. 19) nedeniyle açılan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-