Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-  Borçlu şirketin, tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle ticaret sicilinde kayıtlı yeni adresi farklı olup ilan edildiği halde bu adresi yerine borçlu şirketin eski adresinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Tebligatta şirket yetkilisinin geçici olarak çarşıya gittiğine yönelik beyanı veren şahsın kim olduğu belli olmadığından, imzası ya da imzadan kaçınmış ise bu hususa da yer verilmediğinden tebligatın bu nedenle de usulsüz olduğu- İhalenin feshine karar verilmesi halinde, buna bağlı olarak da ortada geçerliliğini ve varlığını sürdüren usulüne uygun bir ihale bulunmadığından İİK’nun 133. maddesine dayalı işlem yapılması ve re’sen tamamlayıcı ihale yapılmasının da mümkün olmadığı-
Davalılardan bazı şahıslara usulüne uygun tebligat yapılmaksızın yokluklarında yargılama yapılarak HMK. mad. 27 'ye aykırı şekilde hukuki dinlenilme haklarının ihlal edilmesinin doğru olmadığı ve mernis sistemine kayıtlı adreslerine dava dilekçesi tebliğ edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Yargılama sırasında davalının dava dilekçesinde bildirilen adresine tebligat yapılamamış, davalının tapu sicil müdürlüğünde adresi mevcut olup, adresini değiştirdiği halde yenisini bildirmediği anlaşıldığından, mahkemece davalının "..."  adresine gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. Maddesi gereğince tebliğ edilmesi gerekeceği-
K. takdiri raporu ile satış ilanı tebliğ işlemi usulsüz ise de; borçlunun satış tarihinden makul süre önce verdiği dilekçede, taşınmaz ile ilgili satış kararı verildiğini belirterek satışın durdurulmasını istediği, borçlunun bu şekilde kıymet takdiri ile satışı öğrendiği anlaşıldığından, öğrenme tarihi olan bu tarihin, kıymet takdiri raporunun ve satış ilanının tebliğ tarihi olarak kabul edileceği ve kıymet takdiri ile satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü ihalenin feshini gerektirmeyeceği- Şartnamede taşınmazın -hatalı olarak- 68.000 TL'yi geçmek şartıyla en çok artırana ihale edileceği hususunun açıklanması, satışa ilgiyi azaltacağı gibi, ihaleye katılımı da olumsuz etkileyeceğinden ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı 3. kişi şirket haciz adresinde borcun doğumundan sonra borçlu ile aynı alanda şube adresi olarak faaliyet göstermeye başlamış olup, davalı 3. kişi tarafından sunulan her zaman ve isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı bulunan borcun doğumundan sonra düzenlenmiş faturanın yasal karinenin aksini ispata yeterli olmayacağı-
Şartları oluşmadığı halde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı; adres kayıt sisteminde (MERNİS) adresi tespit edilebilen davalılara Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı-
Merkezini nakledeceğini bildiren davalı şirketin sicil müdürlüğü yazısına göre merkezini taşıdığı yeni adresine tebligat yapılarak yargılamanın yürütülmesi gerekeceği-
Borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı, değişen yeni adresine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, önceki adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Gerekçeli kararın davalı şirketin tasfiye memurunun ticaret sicilinde belirtilen adresine tebliğ edilip bu adrese çıkartılan tebligatın bila tebliğ dönmesi halinde ise TK’nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edilmesi gerektiği-
Faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada, davacı yanın ticari defterlerinin incelenmesi için talimat mahkemesince çıkarılan tebligat davacının dosyaya sunmuş olduğu vekaletnamedeki adrese gönderilmiş ancak tebliğ olunmadan iade edildiği, bu durumda öncelikle açıklanan yasa maddesi gereğince adres araştırılması yapılarak usuli eksikliğin giderilmesi ve davacının delil listesindeki diğer delilleri de toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-