TÜRK MEDENİ KANUNU > - Aile Hukuku > - VESAYET > - VESAYET DÜZENİ > - KAYYIMLIK VE YASAL DANIŞMANLIK > - A. Kayyımlığı gerektiren hâller > Madde 426 - I. Temsil
Soybağının reddi davasında ana ile çocuğun yararı çatışmaktadır, açıklanan nedenlerle küçüğe kayyım tayin ettirilmesi, husumetin kayyıma yöneltilmesi ve gösterdiği takdirde onun delilleri de toplanarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
3561 sayılı Yasanın 2.maddesi uyarınca Sulh Hakimi, idaresi kimseye ait olmayan taşınmazlar üzerinde, Hazine’nin hak ve yararının bulunup bulunmadığını araştırıp,Hazine'nin yararının tespiti halinde, yörenin en büyük mal memurununun kayyım olarak atanacağı-
Dava sonucu verilecek hükmün, evlatlığın hukukunu etkileyeceği, yasal temsilcisi olan evlat edinenlerle evlatlık arasında menfaat çatışmasının mevcut olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 426/2. maddesi uyarınca evlatlığı davada temsil etmek hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kayyım tayin ettirilmesi, kayyımın davaya iştirakinin sağlanması gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekeceği-
Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı atamasının gerektiği-
1/4 pay maliki ölü kişinin mirasçılarının kim oldukları ve miras açıldığında sağ olup olmadıkları bilinmiyor olduğundan, 3561 s. Yasa gereğince ölü kişiye ait 1/4 payın idaresiyle ilgili kayyım tayin edilmesi gerekeceği-
3561 sayılı Yasaya mad. 1,2 dikkate alındığında miras bırakanın ortağı olduğu şirketteki hisselerin mirasçılara intikali ve mirasçılar arasında ergin olmayan bir çocuk bulunduğuna göre şirketteki hisselerin idaresiyle ilgili olarak bu çocuğun yasal temsilcisi ile çocuğun menfaati çatışma halinde olduğu, yasal temsilci ile küçüğün menfaatleri çatıştığından TMK. mad. 426/2 gereğince kayyım tayin edilmesi gerektiği-
3561 sayılı Yasa gereğince Hazine’nin hak ve menfaatlerinin bulunması şartı ile kayyım tayinine karar verilebileceği, bu şekilde atanan kayyımın görevinin, taşınmazı yönetmekten ibaret olup, kayyımın taşınmazın aynıyla ilgili bir tasarrufta bulunma yetkisinin bulunmadığı, gaip olduğu iddia edilen kişi taşınmazda ipotek alacaklısı konumunda olup ipotek nedeniyle Hazine’nin hak ve menfaatinden de söz edilemeyeceği, kaldı ki, davacının İcra İflas Kanunu’nun 153. maddesi gereğince işlem yapılması için başvurma hakkının da mevcut olduğu, açıklanan nedenlerle, istemin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Soybağının reddi davasının "kendiliğinden araştırma ilkesi" nin uygulandığı davalardan olduğu, koca tarafından açılan soybağının reddi davasının, çocuk ile ana aleyhine açılacağı, dava, çocuk ve ana aleyhine açılmışsa da; çocuğun ergin olmadığı ve ana/babası ile bu dava nedeniyle yarar çatışması bulunduğundan çocuğun davada temsili için, temsil kayyımı (TMK.md.426/2) atanmasının ve kayyımın davaya katılımının sağlanmasının zorunlu olduğu-