Mahkemece, mirasın gerçek reddi (TMK.m.605/1) işleminde, annenin hukuki yararı ile çocukların hukuki yararı çatıştığından; küçüklere kayyım tayin ettirilmesi, kayyımdan çocuklar adına mirasın reddi talebine ilişkin beyan alınması ve yasada gösterilen şekilde (TMK.m.609, 612) işlem yapılması gerekeceğinden, Mahkemenin velayet altındaki çocuklarla ilgili kararının doğru olmayacağı ve açıklanan yönde işlem yapılmak üzere hükmün bozulmasının gerekeceği-
Dava, bakım görevinin yerine getirilmemesi nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davacının kısıtlı olduğu, aktif dava ehliyeti bulunmadığı, tek başına dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, TMK.’ nun 426. maddesine göre davacıya kayyum tayin edilmesi için vesayet makamına ihbarda bulunularak kayyum tayini ile davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Çocuklar ile velayet hakkına sahip olan davacı (anneleri) ve küçük arasında menfaat çatışmasının olduğu dikkate alınarak bu çocukları davada temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak üzere Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince N. ve Z.'a kayyım tayin ettirilmesi gerekeceği-
Soybağının reddi davası çocuk adına anne tarafından açılabilir ise de, menfaat çatışması olmakla (TMK.m.426/2) adı geçen küçüğe kayyım atanması gerektiği- Kayden baba gözüken kişi davaya dahil edilmeden eksik hasımla hüküm kurulamayacağı- Davacılar bu davada babalığa hükmedilmesini de talep ettiklerine ve soybağı reddedilmedikçe babalık davasının dinlenmesinin mümkun bulunmamasına (TMK. m. 295/son) göre babalık davasının bu davadan tefriki ile Türk Medeni Kanununun 301/3. maddesi uyarınca davanın hazine ve C. savcılığına ihbar edilerek soybağına ilişkin eldeki davanın sonucu beklenmek suretiyle babalık davası konusunda bir karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu şerh, tapu malikinin mülkiyet hakkını sınırlayıcı nitelikte olduğundan şerhin kaldırılması için davacının dava açma hakkı olduğu ve davacıya kayyım ataması yapılması gerektiği-
Babalık davası anne tarafından açıldığında anne ile küçüğün menfaati çatıştığından Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince çocuğun yararının korunması ve davada temsili için vesayet makamınca kayyım atanmasının gerekeceği-
Tarafların evlenmesinden önce evlilik dışı doğum nedeniyle annenin nüfusuna kaydedilen çocuğun tarafların evlenmesiyle davacı babanın nüfusuna kaydedildiğinden, davanın soybağının reddi değil, sonradan evlenmeyle kurulan soybağına itiraz niteliğinde sayılması gerekeceği-