Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa, vesayet makamının, ilgilisinin isteği üzerine veya re'sen temsil kayyımı ataması gerekeceği-
Velisinin hukuki yararı ile küçüklerin hukuki yararlarının çatışma ihtimali varsa ergin olmayan küçüğün kayyım ile temsil edilmesinin gerekli olduğu-
Vesayet makamı, bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaati çatışıyorsa ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atayacağı - Yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaat çatışması bulunduğunda ve velayeten verilen vekaletnameye istinaden dava yürütülemeyeceğinden davacıya reşit olmadığı sürede temsil kayyımı atanması sağlanıp davada bu şekilde temsil ettirilmesi gerektiği-
Çocuklar ile davalı baba arasında menfaat çatışması bulunduğundan küçüklere Türk Medeni Kanununun 426/2 maddesi uyarınca bu davada kendilerini temsil etmek üzere kayyım tayin ettirilmesi gerektiği- Velayetin anne ve babanın dışında başkasına verilemeyeceği, küçüklerin velayet haklarının davalı anneden alınmasına karar verilmesi halinde vasi tayini için sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulacağı-
Velâyeti istenilen küçük ile velâyeti talep eden davacı-davalı anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak, küçüğü davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK md. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, davalının kısıtlı olduğu ve vasi olarak kendisine davacının atandığı dosya içerisindeki mahkeme ilamından anlaşıldığı, davada taraf olan gösterilen davacı ile davalı arasında menfaat çatışması olduğundan, kısıtlıyı bu davada temsil etmek üzere bir kayyımın atanması ve husumetin kayyıma yöneltilmesi gerekeceği-
Taraf ehliyeti olmayanlar tarafından başlatılmış veya taraf ehliyeti olmayanlara karşı başlamış veya devam edilmiş icra takipleri ve takip işlemlerinin geçersiz olacağı ve bu kişilerin istisnai haller dışındaki dava ve takiplerde kanuni temsilcileri tarafından temsil olunmaları gerekeceği-
Davalının borçlunun oğlu olduğu, İİK'nın 278/III-1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığı ve iptale tabi olduğu-
Ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada; yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atayacak olup, bu suretle taraf teşkili sağlandıktan sonra esasın inceleneceği-
Taraf ehliyeti olmayanların talebi üzerine veya taraf ehliyeti olmayanlara karşı başlamış veya devam edilmiş icra takipleri ve takip işlemlerinin geçersiz olacağı ve bu hususun süresiz şikayet yoluyla her zaman ileri sürülebileceği-