İcra müdürlüğünce hazırlanan satış kararında,satış ilanında ihalenin 10.40–10.50 saatleri arasında yapılacağı belirtilmesine rağmen, açık artırma tutanağında ihalenin 10.40–10.40 saatleri arasında yapıldığı tespit edildiği, ihalenin ilan edilen başlama ve bitiş saatleri arasında gerçekleşip gerçekleşmediği tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belli olmayıp bu husus başlı başına fesih nedeni olduğu-
Artırma, satıştan en az bir ay önce ilan edilmesi gerektiği, bu süre ilanın asıldığı tarihten ihale tarihine kadar hesaplandığı-
İcra müdürlüğünce şikâyete konu ihaleye ilişkin ilanın mahalli gazetede yapılmasına karar verildiği, ulusal gazetede yapılan ilanın icra müdürlüğünün mahalli ilanı da içeren satış kararını ihlal etmediği, Bölge Adliye Mahkemesince; ihalenin yalnızca gazete ilanının satış kararına aykırı olarak ulusal gazetede yapıldığı gerekçesiyle feshine karar verilmemesi gerektiği-
İlanın satış kararında yer almamasına rağmen Belediyeye yazılan müzekkere gereğince, satıştan en az bir ay evvel olmayacak şekilde belediyece ilan edilmiş olması ihalenin feshini gerektirmeyeceği- Taşınmazın niteliği ve değeri göz önüne alındığında, satış, uygun vasıtalarla satış tarihinden bir ay önce (Gazete'de ve icra müdürlüğü divanhanesinde) ilan edilmiş olduğundan, Belediyece yapılan ilanda süre kuralına uyulmadığından bahisle ihalenin feshinin hatalı olduğu-
"Satış ilanı, elektronik ortamda usulüne uygun ilan edilmediğinden, ihalenin feshine" karar verilmişse de, satış ilanının elektronik ortamda ilan edildiği anlaşıldığından, ihalenin feshi isteminin reddi gerektiği-
Satış ilanında ilanda satışın yapılacağı yer, gün ve saatinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi gerektiği- Satış ilanının borçluya satıştan makul bir süre önce tebliğ edilmesi yasal bir zorunluluk olduğu- Borçlu icra takibinde vekil ile temsil ediliyor ise satış ilanının vekile tebliğ edilmesi gerektiği aksi halde borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı- Tebligat Kanunu muhatap adına kendisine tebliğ yapılabilecek kimseleri saymışsa da bu kimselerle, tebliğ muhatabı arasında husumet varsa bunlara tebligat yapılamayacağı yapılırsa da tebligatın usulsüz olacağı- Vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı düzenlenmiş ise de vekil ile borçlu arasında menfaat çatışması bulunduğu ve vekilin icra takibinde hasım olarak ilgili olduğu işlerde borçlunun vekili sıfatı ile yapılacak tebligatların usulsüz olduğu-
Satış ilanında satışın yapılacağı yer, gün ve saatinin açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi gerektiği ve satış ilanının borçluya tebliğinin zorunlu olduğu ve borçlunun ihale anında hazır bulunması, satış ilanı tebliği koşulunun gerçekleştiği sonucunu doğurmayacağı- Borçlu icra takibinde vekil ile temsil ediliyor ise satış ilanının vekile tebliğ edilmesi gerektiği ve borçlu asile satış ilanı tebliğinin gönderilemeyeceği; borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshine neden olacağı- Avukatın icra takibinde borçlunun vekili olması vekilin vekâlet ücreti alacağı için müvekkili aleyhinde icra takibi yapmasına engel olmadığı- Kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak bulunmaları halinde muhatap namına tebliğ yapılamayacağı-
İcra Müdürlüğünün satış kararının 2.bendinde, ihalenin ... genelinde yayın yapan mahalli gazetelerin birinde ilan edilmesine karar verildiği, karara uygun şekilde mahalli gazetede ilan yapıldığı, ilanda herhangi bir usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı, satışı yapılan gayrimenkulün özellikleri dikkate alındığında, mesken vasfında olan taşınmazın ihalesi için yurt genelinde ilan şart olmadığı gibi satışa katılımın da yeterli düzeyde olduğu görülmekle Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
Asliye Hukuk Mahkemesinin yazısında; "taşınmazın davalı ve davanın taşınmazın aynına ilişkin olup halen derdest olduğu ve icra müdürlüğünce satışa engel bir şerhin bulunduğu"nun bildirildiği görülmekte olup mahkemece tapu kaydına düşülen "davalıdır" şerhi, tedbir niteliğinde olmayıp, cebri icra yolu ile yapılacak satışa engel olmayacağından, mahkemenin, aksi yöndeki yazı cevabının sonuca etkisinin bulunmayacağı ve icra müdürlüğünün satış günü verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının iptaline karar verilmesi gerektiği-
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesinin mümkün olduğu, bu olanağı kullanmayanların, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemeyeceği- Borçlu kendisine yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin bir iddianın ileri sürmediğinden, KDV oranının satış ilanında %18 olarak gösterildiğini satış ilanı tebliği ile öğrendiği halde, bu tarihten itibaren İİK'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak şikayet konusu yapmadığından, borçlunun aynı nedene dayanarak ihalenin feshini talep edemeyeceği- KDV oranında işlem tarihi itibari ile fiili durum dikkate alınacağından, fiilen ofis olarak kullanıldığı tespir edilen taşınmazın, KDV oranının satış ilanında %18 olarak belirtilmesinde usulsüzlük bulunmadığı-