Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, akıl hastalığı nedeniyle vesayet altına alınan tarafa davranışları iradi olmadığından kusur yüklenemediği-
Temyize konu edilip bozma kapsamı dışında bırakılan ve kesinleşen yönlere ilişkin yeniden inceleme yapılmasının mümkün olmadığı-
Mutat meskene iade davalarında asıl olanın çocuğun mutad meskeni olan ülkeye iadesi olduğu- Ancak taraf bir devlet, diğer iadeden kaçınma nedenleri yanında, geri dönmesinin çocuğu fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz bırakacağı veya başka bir şekilde, müsamaha edilemeyecek bir duruma düşüreceği yolunda ciddi bir risk olduğunu tespit ederse veya çocuğun, geri dönmek istemediğini ve görüşünün göz önünde bulundurulmasının uygun olacağı bir yaşa ve olgunluğa erişmiş bulunduğu gözlenirse geri dönmesini emretmeyi reddedebildiği- Somut olayda böyle bir durumun varlığı ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Uyuşmazlığın kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkin olduğu- 2942 sayılı Kanun'da 04.1 1.1983 tarihinden sonraki fiili el atmalara ilişkin başkaca bir düzenleme bulunmadığı- Bu nedenle 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el alma nedeniyle açılan davalarda mahkeme ve icra harçlarının nispi olarak uygulanması ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerektiği-
Davanın, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkin olduğu- Davacı, iptalini istediği kararlara genel kurul tutanağında ret oyunu kullandığını belirtmiş ise de; bu ibarelerin açıkça muhalefet şerhi anlamına gelmediği, bu durumda mahkemece; kararlarda muhalefet şerhi bulunmadığından, davacının dava açma hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin kararların miktarı itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın istinaflarının olanaklı bulunduğu-
Faturanın, mal teslimini tek başına kanıtlamayacağı- Bahsi geçen faturanın düzenlendiği tarihte davalı şirketi temsilen mal teslim almaya yetkili olup olmadığının tespitine yönelik olarak, dava dilekçesinde tanık olarak gösterilen adı geçenin dava konusu alacağın dayanağı olan malzemeleri teslim alıp almadığı konusunda tanık sıfatı ile beyanının alınması, aynı şekilde bilirkişi marifeti ile ...'un belediye çalışanı olarak kaydının göründüğü mal teslimine yakın tarihlerde davalı şirketin başkaca malzemelerini teslim alıp almadığı, bu şekilde davalının, malzemelerin teslim alınmasında ve teslim edilmesinde ...'a rıza gösterip göstermediği, başka bir anlatımla adı geçenin mal teslimi konusunda yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapıldıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
İşçinin diplomasının sahte olduğu ve belgenin sahte olmasının taraflar arasındaki ... ilişkisini yok hükmünde ya da mutlak butlanla batıl hâle getirmeyeceği ancak belgenin sahte olmasının ... sözleşmesinin feshine ilişkin sonuç doğurabileceği, ... ilişkisi içerisinde meydana gelen yükümlülükler yönünden tarafların sorumlulukları devam edeceğinden davalı işçi açısından bu sürece dair aldığı ücret ödemelerinin iadesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığı-
İşçinin diplomasının sahteliğinin işverene fesih hakkı tanıdığı ancak işverenin o güne kadar ödediği ücretleri ise işçiden geri isteyemeyeceği-
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesinin gerekli olduğu; belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiği- Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve AAÜT bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-