Uyuşmazlık, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir...
Tescil davasına ilişkin yargılamanın iadesi istemi-
Harcın 1 haftalık kesin süre içinde tamamlanmaması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık yasal süre içinde taraflarca usulüne uygun yenileme talebinde de bulunulmadığı, eksik harcın da tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmeyeceği-
7. HD. 16.12.2024 T. E: 3686, K: 5729
Somut olayda davacının aynı gün içinde hem işverene istifa dilekçesi verdiği, hem ihtiyari arabuluculuğa başvurduğu, hem de tarafların anlaşma belgesinde sayılan tüm alacaklar üzerinde müzakere ettikten sonra anlaşma sağladığı- Oysa bir taraftan işçinin istifa ettiğini, diğer taraftan davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödediğini ileri süren işverence, ihtiyari arabulucuğa başvurulması için taraflar arasında nasıl bir ihtilaf çıktığının ortaya konulamadığı- Bu durumda aynı gün istifa ettiği ileri sürülen işçi ile işveren arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı hâlde, usulüne uygun arabuluculuk müzakere süreci de yürütülmeksizin düzenlenen ihtiyari arabuluculuk tutanağının geçerli bir arabuluculuk anlaşma belgesi olarak kabulünün mümkün olmadığı-
Boşanma ve velâyet yönünden kararın kesinleştirilmesini belirterek kusur belirlemesi, erkek yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, iştirak nafakası miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulduğu - Çocuklar yararına aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 150.000,00'er TL maddî-manevî tazminata hükmedilmesine karar verildiği-
İcra takibine dayanak yapılan faturaların davalı tarafından ticari defterlerine kaydedildiği ve BA formuyla vergi dairesine bildirildiği, dolayısıyla bu durumun faturaya konu malların davalıya teslim edildiğine karine oluşturduğu-
Mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden bozulmuş olan kusursuz ya da az kusurlu olan tarafın, kusurlu taraftan uygun bir tazminat isteyeceği- Boşanmaya sebebiyet vermiş olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği- Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları da dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Dava dışı asıl borçlunun davacı banka yararına borçlarının teminatını teşkil etmek üzere dava dışı S.Y.' nin maliki olduğu taşınmaz üzerinde 19.10.2012 tarihli 350.000,00 TL limitli ipotek tesis edildiği, ipoteğin 25.11.2015 tarihinde davalının rızası alınmaksızın fek edildiği ve aynı tarihte taşınmazın yine dava dışı S.Ö. isimli şahsa satıldığı, ipoteğin fekkinden dolayı kefilin sorumluluğunun ağırlaştırıldığı, alacaklının, alacağın özel güvencesi olmak  üzere elde ettiği rehin haklarını, güvenceyi ve rüçhan haklarını yalnızca ve mutlaka asıl borçludan temin etmesine yönelik özel bir şart bulunmadığından, 3. kişilerden elde edilen güvencelerin de TBK 592 nci madde kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, fek edilen ipotek bedeli işbu davada hesaplanan kefilin sorumluluğunun üstünde olduğundan davalı kefil yönünden talep edilebilecek bir alacağın bulunmadığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesine bir isabetsizlik görülmediği, davalı vekilinin istinaf itirazlarına gelince, dosya kapsamında davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğuna ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından davalı vekilinin istinaf itirazlarının da yerinde görülmediği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği-
Davalı erkek vekili tarafından dosyaya sunulan dilekçe ekinde yer alan ve tarafların imzasını içeren protokol içeriğinden tarafların boşanma ve fer'iler konusunda anlaşmaya vardıklarının anlaşıldığı bu nedenle dosyaya sunulan protokol hükümleri dikkate alınarak ve taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları alınarak karar verilmesi gerektiği-