Kira ilişkisinin, bir hukuki fiil (vakıa) değil, bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem olduğu, bu nedenle, kiracılık iddiasının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. ve devamı maddeleri uyarınca kanıtlanması gerektiği-
Temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsili istemli davada, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşeceği-
Davacı sözlü kira ilişkisine dayanmış ve kira parasının yıllık 8 adet 2,5 luk altın olduğuna ilişkin iddiası ile ilgili yazılı bir belge ibraz edememiş olup, davacı taraf delil listesinde yemin deliline de dayanmış bulunduğundan, davacıya iddiasını yemin delili ile ispata imkan verilmesi gerektiği-
Gayrimenkul yerine davacıya devrettiğini iddia ettiği gayrimenkullerin tapuda düzenlenen resmi senetle bedeli karşılığında davacıya satıldığı, davacının ceza dosyasında müşteki sıfatıyla verdiği ifadesinde ise sonradan aldığı gayrimenkulleri bedeli mukabilinde aldığını ve davalı ile uzlaşma sağlayamadıklarını belirttiği, bu haliyle davacının anılan ifadesiyle, dava konusu gayrimenkul yerine bedelsiz olarak davalıdan başka gayrimenkuller aldığını ikrar ettiğinin kabul edilemeyeceği- Ceza davasında yargılanan memurların savunmalarında, davalının dava konusu gayrimenkul yerine başka gayrimenkulleri bedelsiz olarak davacıya verdiği yönündeki ifadeleri ise, senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi gereği eldeki dava açısından ispat vasıtası mahiyetinde kabul edilemeyeceği-
Kira ilişkisi, bir hukuki fiil (vakıa) değil, bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem olduğundan, kiracılık iddiasının HMK. mad. 200. vd. uyarınca kanıtlanmasının gerektiği- Çekişme konusu taşınmaza yönelik  davalı tarafından ibraz edilen adi yazılı kira sözleşmesinin sahte olduğundan bahisle sanığın cezalandırılmasına yönelik açılan ceza davasının derdest olduğu anlaşıldığından, öncelikle ceza davasının eldeki dava açısından bekletici mesele yapılması, davalının dayandığı kira sözleşmesinin sahte olup olmadığının açıklığa kavuşmasının beklenmesi ve ayrıca davalı tarafından yapılan kira ödemelerinin kimin tarafından tahsil edildiğinin araştırılması gerekeceği- İlk dönem ecrimisil miktarı belirlenip, sonraki yıllar için ise ÜFE artış oranı uygulanmak suretiyle takip eden dönemler için ecrimisil miktarının hesap edilmesi gerekirken, dava tarihindeki kira bedeli belirlenip geriye doğru gidilerek ecrimisil miktarının hesaplanmasının hatalı olduğu-
Davacı vekilinin davalı tarafından müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu bono bedelinin ödendiğini, davalı hakkında tefecilik suçundan açılmış bir çok davanın bulunduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ettiği davada, davacının iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddi ve koşulları oluştuğundan davalı yararına %20 tazminata karar verilmesinin onanması gerektiği-
Davalının savunması, vasıflı ikrar (gerekçeli inkar) niteliğinde olup bu ikrarda kanıtlama yükümlülüğünün, ikrar eden tarafa değil, vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) ait olduğu ve davacının, davaya konu paraların borç olarak gönderildiği yolundaki iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu; buna bağlı olarak, davalının ödünç ilişkisini kanıtlama yükümlülüğü bulunmadığı- Havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine bulunduğu ve bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havalecinin (muhil), bu iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Davalının kira borucunun ödendiğini HMK.nun 200.maddesi gereğince yazılı belge ile ispat etmesi gerektiği; davalının savunmasındaki peşin ödemeyi ispata ilişkin sözleşme sahifeleri kiraya veren tarafından imzalanmadığından, bu belge ile davalının ödeme savunmasının ispat edildiğinin kabul edilemeyeceği-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarının taşınmazı kullanan kişi ya da kişiler karşı açılacağı; kira ilişkisinin varlığının kanıtlanması halinde haksız işgalden söz edilemeyeceği; kira ilişkisinin, bir hukuki fiil (vakıa) değil, bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem (muamele)olduğu; kiracılık iddiasının HMK 200. vd maddeleri uyarınca kanıtlanması gerektiği-
Hizmet tespiti ile birlikte prime esas kazancın tespiti istemi-