Kural olarak kiracı anahtar teslimini ispat etmek zorundaysa da, davacı kiraya verenin 18.04.2012 tarihinde taşınmazda tespit yaptırması, davalı kiracının 30.3.2010 da taşınmazı tahliye ettiğini savunması, davacı kiraya verenin dava konusu olmayan daha önceden başlattığı 08.11.2010 tarihli icra takibinde Mart 2010 ayına kadar olan kira bedellerini depozitoyu mahsup ederek istemiş olması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde davacı kiraya verenin davalı kiracının taşınmazı 30.03.2010 tarihinde tahliye ettiğini zımnen kabul etmiş olduğu, buna rağmen "kiracının anahtar teslimini ispat edemediği"nin kabul edilemeyeceği-
Anahtarın kiralayana teslimi ,sözleşmenin feshine yönelik bir hukuki sonuç doğurduğundan, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının (HMK. mad. 200/1) üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa (HMK. mad. 200/2), anahtarı tesliminin, kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabileceği-  Davalı kiracı, tacir olup, TBK'nun 325. maddesi, 1/7/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle tacirler için ertelenmiş olduğundan, sözleşme serbestisi hükümlerine göre tarafların sözleşmeye uymalarının gerektiği, davalı kiracı tarafından anahtar tesliminin ispatlanamadığı ve dava konusu taşınmazın tahliye ve teslim edildiği tarih konusunda tarafların mutabık olmadığının anlaşıldığından, tacir olan davalının dönem sonuna kadar olan kiradan ve sözleşme serbestisi gereği cezai şarttan sorumlu olduğu-
Bir hakkın doğumu,düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar ve değeri 2.500 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekeceği, davacı aylık kira bedelinin 400 TL olduğunu ileri sürdüğüne göre davalının kira bedellerinin ödendiğini tanık beyanları ile kanıtlayamayacağı-
A. ibraz edilmeyip fotokopisi sunulan ve diğer tarafça kabul edilmeyen fotokopi belge üzerinde imza ve yazı incelemesi yapılamayacağı gibi, yapılmış olsa bile bu rapora itibar edilemeyeceği, altındaki imzası inkâr olunan fotokopi belge yazılı delil başlangıcı kabul edilerek, tanık dahi dinlenemeyeceği- Değer itibariyle davanın senetle ispat edilmesi gerektiği, ispat yükü üzerine düşen davacı tarafın delil listesinde bildirdiği tanıkların dinlenmesini talep ettiği, davalı vekili davacı tarafın tanık dinletmesine muvafakat ettiklerini bildirmiş ise de, HMK'nun 200. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkeme hakimi tarafından re'sen davalı tarafa, ispat yükü üzerine düşen davacı tarafın davasını ancak senetle ispat edebileceği, ancak açık izni halinde tanık dinlenebileceği hususu hatırlatılmadığından, mahkemece; kanunun öngördüğü prosedür uygulanmadığından, dinlenen davacı tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı-
Kira ilişkisinin, bir hukuki fiil (vakıa) değil, bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem olduğu, bu nedenle, kiracılık iddiasının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. ve devamı maddeleri uyarınca kanıtlanması gerektiği-
Temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsili istemli davada, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti davacıya, davalı tarafından kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise davalıya düşeceği-
Davacı sözlü kira ilişkisine dayanmış ve kira parasının yıllık 8 adet 2,5 luk altın olduğuna ilişkin iddiası ile ilgili yazılı bir belge ibraz edememiş olup, davacı taraf delil listesinde yemin deliline de dayanmış bulunduğundan, davacıya iddiasını yemin delili ile ispata imkan verilmesi gerektiği-
Gayrimenkul yerine davacıya devrettiğini iddia ettiği gayrimenkullerin tapuda düzenlenen resmi senetle bedeli karşılığında davacıya satıldığı, davacının ceza dosyasında müşteki sıfatıyla verdiği ifadesinde ise sonradan aldığı gayrimenkulleri bedeli mukabilinde aldığını ve davalı ile uzlaşma sağlayamadıklarını belirttiği, bu haliyle davacının anılan ifadesiyle, dava konusu gayrimenkul yerine bedelsiz olarak davalıdan başka gayrimenkuller aldığını ikrar ettiğinin kabul edilemeyeceği- Ceza davasında yargılanan memurların savunmalarında, davalının dava konusu gayrimenkul yerine başka gayrimenkulleri bedelsiz olarak davacıya verdiği yönündeki ifadeleri ise, senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi gereği eldeki dava açısından ispat vasıtası mahiyetinde kabul edilemeyeceği-
Kira ilişkisi, bir hukuki fiil (vakıa) değil, bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlem olduğundan, kiracılık iddiasının HMK. mad. 200. vd. uyarınca kanıtlanmasının gerektiği- Çekişme konusu taşınmaza yönelik  davalı tarafından ibraz edilen adi yazılı kira sözleşmesinin sahte olduğundan bahisle sanığın cezalandırılmasına yönelik açılan ceza davasının derdest olduğu anlaşıldığından, öncelikle ceza davasının eldeki dava açısından bekletici mesele yapılması, davalının dayandığı kira sözleşmesinin sahte olup olmadığının açıklığa kavuşmasının beklenmesi ve ayrıca davalı tarafından yapılan kira ödemelerinin kimin tarafından tahsil edildiğinin araştırılması gerekeceği- İlk dönem ecrimisil miktarı belirlenip, sonraki yıllar için ise ÜFE artış oranı uygulanmak suretiyle takip eden dönemler için ecrimisil miktarının hesap edilmesi gerekirken, dava tarihindeki kira bedeli belirlenip geriye doğru gidilerek ecrimisil miktarının hesaplanmasının hatalı olduğu-
Davacı vekilinin davalı tarafından müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu bono bedelinin ödendiğini, davalı hakkında tefecilik suçundan açılmış bir çok davanın bulunduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ettiği davada, davacının iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddi ve koşulları oluştuğundan davalı yararına %20 tazminata karar verilmesinin onanması gerektiği-