Menfi tespit istemine ilişkin davada, HMK. mad. 200 uyarınca yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar ve değeri 2.500 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerektiği-
Hizmet tespiti ile birlikte prime esas kazancın tespiti istemi-
Yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının (HM.K. md.200/1) üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa (H.M.K. md.200/2), bu yönün kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabileceği-
Yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa bu yönün kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabileceği; tanık dinlenemeyeceği-
Davalının açık muvafakati olmadığından ve taraflar arasında HUMK’nun 293/1. (HMK’nun 203/1.) maddesinde sayılan akrabalık ilişkisi de bulunmadığından, HUMK’nun 288. (HMK’nun 200.) maddesi gereğince miktar itibariyle olayda tanık dinlenemeyeceği ve dinlenen tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı- Dava dilekçesinde yemin deliline de dayanılmış olduğundan, bu konuda davacıya, karşı tarafa yemin yöneltmeye hakkı bulunduğu hatırlatılarak karar verilmesi gerektiği-
Davacı kira ilişkisini yazılı bir delil ile kanıtlayamamış ise de, dayandığı delil listesinde açıkça yemin deliline dayandığından kira ilişkisinin varlığının ispatı için davacıya davalı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Gerçek ücretin tesbiti istemine ilişkin davada, imzalı ücret bordrolarındaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığını davacıya sorularak, davacının imza inkârı halinde bu bordrolardaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığına dair imza incelemesi yaptırılması, imzaların davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde davacıya bordrolarda yer alan ücret haricinde ücret aldığına dair yazılı belgesi olup olmadığının sorulması, imzaların davacının eli ürünü olduğunun anlaşılması ve davacı tarafından ücrete dair yazılı belge sunulmaması halinde, imzalı ücret bordrolarının olduğu dönem yönünden bordrolarda yer alan ücretin geçerli olduğunu kabul ederek bu dönemler yönünden davanın reddine karar verilmesi, imzalı ücret bordrolarının son dönemlere ait olması karşısında, önceki dönemler yönünden asgari ücretin üzerinde bir ücretle çalıştığının kabul edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayacağı göz önünde bulundurarak bu dönemler yönünden de reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı tarafça varlığı iddia edilen sözlü kira sözleşmesinde yıllık kira bedeli (aylık 200 TL den yıllık 2.400 TL) dikkate alındığında dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 200. maddesi (yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı H.U.M.K’nun 288.’nci maddesi) gereğince davacıların kira ilişkisinin varlığını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabileceği-
Eser sözleşmesinin zorunlu şekil koşuluna bağlı olmadığı- Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerektiği- 6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerektiği-Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamayacağı- Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkün olduğu- Bu şekilde belge sunulduğu takdirde bu belgelere karşı davalının beyanı alınmalı duruşmaya gelmemiş ise bu belgelere karşı beyanı alınmak üzere isticvap kararı verilmesi gerektiği, delil olarak dayanıldığında ticari defter kayıtları da incelenerek sözleşme ilişkisinin ispatlanabileceği- Mahkemenin ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebileceği- Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasının şart olduğu- Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtlarının sahibi aleyhine delil olacağı- Sözleşme ilişkisinin ispatlanması halinde, tebliğ edilip itiraz edilmeyen faturanın miktar itibarıyla kesinleşeceği- Eser sözleşmesinde iş bedeliyle ilgili olan TBK'nın 481. maddeye göre iş bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse işin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine bakılarak bedelin belirlenmesi gerektiği-