Üçüncü kişi, vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması  gerektiği, bunun dürüstlük kuralının (TMK mad. 2) doğal bir sonucu olarak kabul edildiği ve bu hususun hakim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulmasının zorunlu olduğu-  HMK. mad. 200 bedelin davacıya ödendiğinin senetle ispat edilemediği, davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı tanıklarının, "bağımsız bölümleri davacının ilk eşinden olma davalı oğlunun satın aldığını" ifade ettikleri, ancak davalının bedelini ödediği taşınmazları kendi adına tescil ettirmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı hakkında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında dört adet bağımsız bölümü tek seferde satın alma gücünün bulunmadığının tespit edildiği ve davalı tanığının alınan beyanında davalının, davacının ilk eşinden olma oğlunun bacanağı olduğunu ifade ettiği, davalının, dava konusu bağımsız bölümü davalının yetkilisi olduğu şirkete devrettiği, ayrıca tapu kayıt maliki adına dava dışı bağımsız bölümü davacının ilk eşinden olma oğlunun vekaleten temlik aldığı, dava dışı bağımsız bölümler ile ilgili davaların da devam ettiği bir bütün halinde gözetildiğinde, davacı tarafından verilen vekaletnamenin kötüye kullanıldığı ve davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerinin anlaşılmış olduğu-

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, sebepsiz zenginleşme yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin ...