Hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetildiğinde, mahkemece resen araştırma yapılabileceğinden, yargılamanın sağlıklı olarak yürütülebilmesi ve uyuşmazlığın kolaylıkla çözüme ulaştırılabilmesi için ayrı işverenler aleyhine, ayrı taleplerle birlikte açılmış olan davaların ayrılması gerekeceği-
Kamu düzenine ilişkin yetki kuralını düzenleyen 5521 sayılı Kanun'un 5. maddesinin, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan alacak ve hak iddialarından doğan uyuşmazlıklarından doğan hukuk uyuşmazlıklarına uygulanacağı, bu durumda; yetki itirazının yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği-
İşçinin işe girdiği tarihten itibaren bir aylık bildirim süresi içerisinde işverenin Kuruma bildirim yükümlülüğünün bulunduğu, bu süre içerisinde iş kazası meydana gelmesi halinde 506 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca kaçak çalıştırma olgusunun gerçekleşmemiş olacağı ve işverenin rücu alacağından sorumlu tutulamayacağı-
Türk uyruklu olmayanların, hizmet akdine dayalı olarak çalışmaları halinde, 506 sayılı Kanunun 3/II-A maddesinin yürürlükte bulunduğu 06.08.2003 tarihine kadar olan dönemde, kısa vadeli sigorta kollarına zorunlu olarak tabi olup, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmaları isteklerine bırakılmış iken, 06.08.2003 tarihinden itibaren, yazılı istek koşulu aranmaksızın, çalışmaya başlamaları ile "tüm sigorta kolları açısından" 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olacakları-
Malvarlığının veya işletmenin devri nedeniyle borçların kendiliğinden nakledilmiş sayılabilmesi için "bunun alacaklılara ihbar veya ilanı" nın gerektiği, tacir olan Tedaş'ın, ticari işletmesini devrettiği hususunun alacaklı Sosyal Sigortalar Kurumuna ihbar ya da gazetelerde ilan edilip edilmediği husunun kanıtlanması halinde Kurumun rücu alacağından sorumlu olacağının kabulü gerekeceği-
E.li veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak da olsa sigortalılıktan söz edilemeyeceği-
Ambulans uçak ücretinin, 1479 sayılı Kanun kapsamında hastalık sigortası hükümleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekip gerekmediği noktasında 1479 sayılı Kanunda (23.05.2006 tarihi itibariyle) özel ambulans uçak ücretini karşılanacağına ilişkin bir hüküm bulunmasa da mahkemece, yaralanmanın mahiyeti ve yapılan tedavi içeriğine göre, sevkin zorunlu olup olmadığına ilişkin gerekli araştırmayı yapmak, gerekirse uzman bilirkişi kurulundan rapor almak, şevkin zorunlu olduğu kanaatine varılırsa, usulünce kara ambulans ücretini belirlemek ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 53. maddesinde maluliyet aylığının bağlanabilmesi için sigortalının "çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiğinin" tespiti gerekmekteyken, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 25. maddesi ile bu oranın %60 olarak sigortalı yararına değiştirildiği, 01.10.2008 tarihinden sonraki dönem yönünden davacının maluliyet aylığı koşullarının değerlendirilmesi için sürekli iş gücü kaybı oranının yüzde olarak tespiti gerekeceği-
Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların, bu aylıkları kesilmeksizin 5277 ve 5335 sayılı Kanunlarda belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarında herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamayacakları ve görev yapamayacakları; bu yasal düzenlemeye aykırı biçimde çalışılması durumunda, çalışanların, fiilen çalıştıkları dönemdeki emeklilik veya yaşlılık aylıklarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kesilmesi ve yersiz aylıkların istirdadı olması gerekeceği-
2926 sayılı Kanunun 2. madde kapsamına girenlerin ürün bedellerinden 36. madde kapsamında yapılan prim tevkifatlarının Bağ-Kur'a ödenmesi halinde, kayıt ve tescil için Kuruma başvuru olmasa dahi prim ödenmesi suretiyle sigortalı olarak kayıt ve tescil konusundaki iradenin ortaya koyulduğunun kabulü ile prim tevkifatını takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil zorunlu olmakla birlikte prim tevkifat veya ürün teslimi olmayan yıllar yönünden 2926 sayılı Kanun uyarınca tarım Bağ-Kur sigortalılığı için 3. maddede belirtilen tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürüldüğünün yöntemince kanıtlanması gerekeceği-