Kamulaştırmasız el atma davasında; yargılama sırasında çekişmeye konu taşınmazın bulunduğu yolun ana arter olmaktan çıkarılması üzerine, davalı belediyenin sorumluluğunun devam edip etmediği ve yolun bakım ve onarım sorumluluğunun geçtiği dava dışı İlçe Belediye'sine davanın yöneltilmesi gerekip gerekmediği noktasında; ilke olarak her davanın açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre incelenip sonuçlandırılması gerekeceği, dava tarihi itibariyle ana arter olan yolun bakım-onarım sorumluluğu bulunan davalı Belediye, Kamulaştırma Kanunu'na uygun hareket etmeden, taşınmazı kısmen işgal ettiğinden, yargılama sırasında yolun ana arter olmaktan çıkartılmış olmasının el atma eylemini gerçekleştiren davalı Belediye'nin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı-
Uyuşmazlığın, davaya konu taşınmazın üzerinde bulunan yapı ile birlikte toplam kamulaştırma bedelinin belirlenmesinde, bilirkişi kurulu raporunda yapı yönünden 2009 yılı birim fiyat listesi esas alınarak yapılan değerlendirme sonucu bulunan değere, ayrıca endeks ilavesi yapılması gerekip gerekmediği, noktasında toplandığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca açıklanan yapı birim fiyat listesi yılın tamamında geçerli olmak üzere saptandığı gibi, yıl içerisinde ilan edilen birden fazla yapı birim fiyat listesi bulunması halinde, en son fiyat listesine göre değerlendirme yapılması gerektiği, yapı birim fiyat listesi tüm yıl için geçerli olmak üzere belirlendiğinden anılan liste uyarınca tespit edilen değere ayrıca endeks ilavesi yapılmasının gerek ve mümkün olmadığı-
Karayolları Genel Müdürlüğünün 6001 sayılı Kanun kapsamındaki işlemleri dolayısıyla yargı harçlarından (temyiz karar harcı ile maktu temyiz yolu olan Yargıtay'a başvuru harcından) müstesna olduğu-
Bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
İdarece kamulaştırma kararı alınmış ve bedel bankaya bloke edilmiş olmasına karşın, mal sahibine yapılmış tebligat yoksa ve buna rağmen taşınmaz maliki kamulaştırmayla ilgili dava açmaya yarayacak doğru ve sağlıklı bilgileri öğrenmişse o tarihten itibaren 30 gün içinde bedele karşı dava açmasının gerekeceği- Davacılardan birine yapılan tebligatın, kızının nüfus kaydı uyarınca 7201 sayılı Kanunun 22. maddesinin tebliğ tarihinde yürürlükte olan şekli itibariyle “görünüşüne nazaran on beş yaşından aşağı olmaması ve bariz surette ehliyetsiz bulunmaması” şartlarını taşımadığı yönünde bir iddia veya savunmada da bulunulmaması karşısında usulüne uygun şekilde yapıldığının kabulü zorunlu olup; davacıların kamulaştırma işlemini tebligatın yapıldığı 25.08.1977 tarihinde öğrendikleri, buna göre davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığının kabulünün zorunlu olduğu-
Kamulaştırma işlemi Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılarak bedeli de aynı idare tarafından ödenmiş, bilahare taşınmaz Hazine adına tescil edildikten sonra eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Kamu tüzel kişiliği ve medeni haklardan istifade ( hak ) ehliyeti bulunan Karayolları Genel Müdürlüğü’nün davada taraf olma ehliyeti bulunduğu ve eldeki davada davalı tarafta yer alması gerektiği kuşkusuz olduğundan, mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü`nün davaya dâhil edilerek 6001 Sayılı Kanun`un Geçici 1. maddesinin 5. fıkrası da değerlendirilerek hüküm kurulmasının gerekeceği-
Davacıların kamulaştırılan taşınmazlarının bedelini aradan geçen uzun süreye rağmen henüz tahsil etmemiş bulunmaları, bu bedelin dava tarihindeki satın alma gücü dikkate alındığında, zararlarını kanıtlamış olduklarının kabulü gerekeceği-
Davacı idare tarafından teklif edilen bedelin tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı olmaması karşısında idarece teklif edilen bedel ile mahkemece tespit edilen bedel arasındaki fark dikkate alınarak bozmaya konu kararın kesin olduğundan bahsedilemeyeceğine göre direnme kararının hukuka uygun olduğu-
Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkin olan davada taşınmazın ifraz öncesi ve ifraz sonucu oluşan durumu ayrı ayrı irdelenmesi; Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan kısma ait kamulaştırma haritaları ve krokileri getirtilerek kamulaştırılan kısmın belirlenmesi; bundan sonra görülmekte olan davadaki irtifak hakkı kamulaştırmasına konu taşınmazla Karayolları Genel Müdürlüğünce kamulaştırılarak Hazine adına tescil edilen yerlerin çakışıp çakışmadığının tespiti ve davalıların pasif husumet ehliyetinin sona erdiği bölüm de göz önünde tutularak varılacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekeceği-