Tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinin emsal mukayesesi yapılmak suretiyle değil, net geliri esas alınmak suretiyle belirlenmesinin gerektiği-
Paydaşlar arasında yapılan anlaşma ve fiili taksime göre paydaşa payından fazla kısım bırakılmış ve fiilen kullanılıyorsa, bu yerin tamamı kamulaştırma alanında kalıyorsa kamulaştıran kurum adına tescil veya yol olarak terkin edilebileceği-
4650 sayılı Kanun’la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca kamulaştırmayı sonuçlandırma ödevi yüklenen mahkemenin, bu aşamada yargılamaya devamla esas hakkında hüküm kurması gerektiği-
Taşınmazın objektif değer artırıcı unsur oranı eklenmiş m2 birim değerinin belirlenmesinde, taşınmazın m2 birim değerine belirtilen bu oran kadar eklenerek sonuca ulaşılmasının gerekeceği-
Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapı birim fiyatlarının yılın tamamında geçerli olmak üzere saptandığı ve davaya konu yapı için değerlendirme tarihi olan 2008 yılı birim fiyat listesine göre değerlendirme yapılmakla yetinilmesi gerektiği dikkate alınmadan, bu değere ayrıca endeks ilavesi yapılmış olmasının doğru görülmediği-
Davalının kamulaştırma işlemi yapmadan davacıya ait taşınmazdan enerji nakil hattı geçirdiğini ve bu şekilde taşınmazın işletme bütünlüğünün bozulduğunu, üzerinde çalışmanın hayati tehlike riski taşıdığını, hattın arıza ve periyodik bakımlarının davacıya zarar verdiğini ileri sürerek irtifak hakkı karşılığı istenen davanın kabulünün gerekeceği-
Anayasa’nın 46/1. maddesi ile Kamulaştırma Kanunun lafzı ve ruhu göz önüne alındığında, kamulaştırılan yapının gerçek karşılığının tespit edilebilmesi için, endeks uygulanarak dava tarihine göre güncelleştirme yapılmasının zorunlu olduğu-
Taraf teşkili sağlanmadan, 8.maddedeki prosedürün uygulanıp uygulanmadığı irdelenerek davanın reddi cihetine gidilmesinin; bir yandan Anayasanın 36. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73.maddelerine, diğer yandan kamulaştırmayı sonuçlandırarak bedelin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesi ödev ve sorumluluğunu mahkemeye yüklemiş bulunan Kamulaştırma Kanununun özüne ve ruhuna aykırı olacağı-
Yerel Mahkemece verilen ilk kararın, diğer davalılarla birlikte davalılar E.Y. ve F.Y. Tarafından da temyiz edilmiş olması karşısında, adı geçen davalılar yönünden ilk kararla hükmedilen bedelin kesinleşmediği; dolayısıyla, ilk bozma nedenine mahkemece uyulmasından sonra, anılan davalıların payına ilişkin olarak ilkinden daha yüksek miktarda kamulaştırma bedeline hükmedilebileceği-
Kamulaştırma Kanununun 14/5.maddesine göre; usulüne uygun olarak açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında taşınmaz malın gerçek malikinin daha önce öldüğü sabit olursa mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle devam olunacağı-