Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumu gözönüne alındığında, kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakası miktarının az olduğu ve daha uygun ve yeterli miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirdiği-
Karar tarihinden önce evlenen kadın lehine kurulan yoksulluk nafakasının, davacı kadının yeniden evlenmesi hâlinde kendiliğinden kalkacağı-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak manevi tazminat takdir edileceği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak nafakaya takdir edileceği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu, mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-
Davacı-karşı davalı kadın ilk derece mahkemesi kararını “kendi davasında vekalet ücretine hükmolunmaması” yönünden istinaf etmediğinden, davacı-karşı davalı kadının “kendi davasında vekalet ücretine hükmolunmamasına” ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verileceği- Tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına irat şeklinde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminata takdir edilmesi gerektiği- Asgari ücret seviyesindeki gelirin, kişiyi yoksulluktan kurtarmayacağından kadın lehine yoksulluk nafakası takdiri gerektiği-
Kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa elde ettiği gelirin miktarı ve düzenli olup olmadığı hususlarının tekrar araştırılıp, asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakası almaya engel teşkil etmeyeceği ve erkeğin asgari ücretin üzerinde gelirinin olduğu hususlarının birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak iştirak ve yoksulluk nafakasına takdir edileceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddi-manevi tazminat takdir edileceği-
Kadının, eşinin annesine süregelen şekilde ağır biçimde hakaret ettiği sabit olup, mahkemece erkeğe yüklenen vakıanın da bu kusuruna karşı tepkisel nitelikte olduğunun kabulü gerektiğinden erkeğe kusur olarak yüklenilmesi doğru görülmediği ve kadının tam kusurlu olduğunun kabulü ile tam kusurlu kadın tarafından açılan birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeler ile yazılı şekilde kusur belirlemesi yapılması ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan iştirak nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-