Kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa elde ettiği gelirin miktarı ve düzenli olup olmadığı hususlarının tekrar araştırılıp, asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakası almaya engel teşkil etmeyeceği ve erkeğin asgari ücretin üzerinde gelirinin olduğu hususlarının birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak iştirak ve yoksulluk nafakasına takdir edileceği- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak maddi-manevi tazminat takdir edileceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan iştirak nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
İlk derece mahkemesince kadın yararına hüküm altına alınan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları sadece erkek tarafından istinaf edilmiş olup bu miktarlar yönünden erkek yararına usuli kazanılmış hak olduğundan yargılama sonucunda hakka aykırı şekilde kadın yararına yoksulluk, tedbir ve iştirak nafaka miktarlarının arttırılmasının doğru olmadığı ve tarafların üç müşterek çocuğundan ikisinin ergin olduğu anlaşılmakta ise de, ergin olmayan müşterek çocuk yönünden velayet dosyasının getirtilip incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki dahi tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerektiği-
Aralarında bağlantı bulunan boşanma davası, yoksulluk nafakası, kusur vb. hükümlere dayalı iki farklı davanın birleştirilerek görülmesi gerektiği-
Bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasında ilk derece mahkemesi hükmünün kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata yönelik bölümleri kaldırılarak yeniden bu yönlerden hüküm kurulmamasının doğru olmadığı-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen, hüküm kısmında davalı-karşı davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında hüküm kurulmayarak çelişki yaratıldığı- Gerekçe ile hüküm arasında yaratılan bu çelişki bozma sebebi oluşturduğu-