İlk derece mahkemesince kadın yararına hüküm altına alınan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları sadece erkek tarafından istinaf edilmiş olup bu miktarlar yönünden erkek yararına usuli kazanılmış hak olduğundan yargılama sonucunda hakka aykırı şekilde kadın yararına yoksulluk, tedbir ve iştirak nafaka miktarlarının arttırılmasının doğru olmadığı ve tarafların üç müşterek çocuğundan ikisinin ergin olduğu anlaşılmakta ise de, ergin olmayan müşterek çocuk yönünden velayet dosyasının getirtilip incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasında ilk derece mahkemesi hükmünün kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata yönelik bölümleri kaldırılarak yeniden bu yönlerden hüküm kurulmamasının doğru olmadığı-
Kadının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmesine rağmen, hüküm kısmında davalı-karşı davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında hüküm kurulmayarak çelişki yaratıldığı- Gerekçe ile hüküm arasında yaratılan bu çelişki bozma sebebi oluşturduğu-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminata takdir edilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası az olup hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen tedbir ve yoksulluk nafakasının az olduğu ve hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Ziynet alacağının miktarı karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmadığından ziynet alacağına ilişkin kararın kesin olduğu- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Davacının boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakasını ödemeyi kabul etmesi sonrasında, aradan geçen zaman içerisinde tarafların her ikisinin de protokol gereği ve yine mahkemece de kabul edildiği üzere erkeğin boşanmanın gerçekleştiği tarihe göre ekonomik durumunda aşırı bir kötüleşmenin olmadığı, davalı kadının da sosyal ve ekonomik durumunda dava tarihi itibariyle aşırı bir değişiklik olmadığı, döviz kurundaki değişiklik davacının öngöremeyeceği derecede ülke bazında ön görülemeyen bir kriz nedeni ile ani bir artış şeklinde meydana gelmediği, uyarlamayı gerektirecek mahiyette olmadığı dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktara hükmedilmesi gerektiği- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının az olup hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerektiği-
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakasının az olduğu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği-