Hukuki ehliyetsizlik kamu düzenini ilgilendiren bir konu olduğundan mahkemece varsa miras bırakana ait sağlık raporlarının adli tıp kurumuna gönderilmesi, temlik tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınması gerektiiği-
Kendisini ehil bir kişi gibi gösterip hukuki işlem yapan ve bu suretle karşı tarafı zarara uğratan ehliyetsiz kişinin bu zarardan sorumlu olacağı- Hacir altındaki kişinin karşı tarafın aleyhine olacak şekilde kendi mal varlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşme oranında sorumlu olduğu; zira sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetildiğinde, zenginleşenin iade borcunun doğması bakımından fiil ehliyetinden yoksun olmanın sonuca etkili olmadığı-Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde alacaklının, asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefillerden borcun ifasını isteyemeyeceği-
Sözleşmenin imzalandığı tarihte fiil ehliyeti bulunmayan murisin tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları banka kredisinden yararlanarak bir menfaat elde ettiği ve davacı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket edebilen murisin borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifadan kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunun kabulü gerektiği- Hacir altındaki kişinin karşı tarafın aleyhine olacak şekilde kendi mal varlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşme oranında sorumlu olacağı- Sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetildiğinde zenginleşenin iade borcunun doğması bakımından fiil ehliyetinden yoksun olmanın sonuca etkili olmadığı-
Davacının, temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olup olmadığına ilişkin ATK'dan raporu alınması, davacının fiil ehliyetini haiz olduğu saptanır ise hile iddiası açısından tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava şartı noksanlığının, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği- Somut olayda davacı erkeğin yargılama devam ederken ölümü üzerine önceki eşinden olan çocuğunun mirasçısı olarak Türk Medeni Kanunu’nun kendisine tanıdığı "sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespitine" yönelik olarak davaya devam edebilme hakkını kullanarak davayı sürdürebileceği-
Hakkaniyet elverdiği takdirde tam ehliyetsiz olan kişinin, diğer tarafın batıl hukuki işlemin hüküm ifade ettiğine olan güveni nedeniyle oluşan zararından sorumlu olacağı- Kendisini ehil bir kişi gibi gösterip hukuki işlem yapan ve bu suretle karşı tarafı zarara uğratan ehliyetsiz kişinin bu zarardan sorumlu olacağının kabulü gerektiği- Tam ehliyetsiz kişinin kendisini ehil bir kişi gibi gösterip hukuki işlem yapması ve bu suretle karşı tarafı zarara uğratması, normal bir insanla eşdeğer tarzda hareket etmesi halinde hukuki muamelenin hükümsüzlüğünü ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olacağı-
Hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkin davada, ehliyetsizlik iddiasının öncelikle ele alınması gerektiği- Temlik tarihinde mirasbırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması, ehliyetsiz olduğunun saptanması halinde davanın kabulüne, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde ise, davacı tanıklarının beyanları ile temlikin muvazaalı yapıldığı ve mirasbırakanın davalılardan mal kaçırmasını gerektirir bir durumun varlığının kanıtlanamadığı, mahkemece dinlenen ve davanın kabulü halinde çekişmeli payda hak sahibi olabilecek mirasçının beyanlarından temlikin diğer mirasçının borçlarının ödenmesi amacıyla yapıldığının anlaşıldığı ve aynı resmi akit ile dava dışı mirasçının da taşınmazdaki payını davalıya temlik ettiği hususları gözetilerek, muris muvazaasına dayanılarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği- Hukuki ehliyetsizlik iddiası araştırılmayan davacının temyizi bulunmadığında, davalının temyizi üzerine hukuki ehliyetsizliğin yöntemince araştırılarak öncelikle incelenmesi yönünde bozma kararı verilmesi, aleyhe bozma yasağı kapsamında kalır mı?
Mahkemenin, davalıya kredi kullandırıldığı tarihte kısıtlı olduğuna ilişkin yazının bankaya tebliğ edilmesi nedeniyle temyiz kudretine haiz olmayan kısıtlıya kredi kullandırılmasında bankanın ağır kusurlu olduğu ve kredi sözleşmelerinin geçersiz olduğu yönündeki belirlemesi doğru ise de, davaya konu genel kredi sözleşmeleri uyarınca bankaca yapılan ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri muvacehesinde kısıtlıdan -TBK. m. 77 uyarınca- talep edilebileceği-
Takip konusu borca ilişkin sözleşmelerin imzalandığı tarihte “psikotik bozukluk” tanısı koyan rapor ile kısıtlı bulunan davalının tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları banka kredisinden yararlanarak aldığı tüketici kredisini kullanmak suretiyle bir menfaat elde ettiğinin ve davacı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket edebilen davalının borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifadan kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunun kabulü gerektiği- Hacir altındaki kişinin karşı tarafın aleyhine olacak şekilde kendi mal varlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşme oranında sorumlu olacağı- Zira sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetildiğinde zenginleşenin iade borcunun doğması bakımından fiil ehliyetinden yoksun olmanın sonuca etkili olmadığı-
15/7/2018 tarih ve 30479 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum Ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum Ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ‘’Adli Tıp Üst Kurullarının görevleri’’ başlıklı 16. maddesinin ç ve d fıkralarında düzenlenen; "Adlî tıp ihtisas kurulları ile ihtisas dairelerinin rapor ve görüşleri arasında ortaya çıkan çelişkileri, Adlî tıp ihtisas kurulları ile Adlî Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının heyet hâlinde verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceler ve kesin karara bağlar. " hükmü gereğince dosyanın tümüyle Adli Tıp Üst Kuruluna gönderilerek, belirtilen raporlar irdelenmek, tanık beyanları ve tüm dosya değerlendirilmek suretiyle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi, temlik işleminin yapıldığı 14.03.2013 tarihinde mirasbırakan kişinin fiil ehliyetini haiz olup olmadığının tespiti ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken çelişkili raporlardan birisine itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-