Dinlenilen davacı tanıklarının taraflar arasında dargınlık olmakla birlikte davalının müşterek evin ve çocukların ihtiyaçlarını karşıladığını ve tarafların aynı evde yaşamaya devam ettiklerini beyan ettiklerinden, davacı eşin ayrı yaşamakta haklı olduğunu kabul etmenin mümkün olmadığı-
Tedbir nafakası istemine ilişkin açılan davada, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı vekili lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT. mad. 9 gereğince ...TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği- Nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup nafakaya dair taleplerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerektiği- Nafaka alacağı hükümle miktar olarak belirlenen ve muacceliyet kazanan bir alacak olduğundan, takdir olunan tedbir nafakasına kararın kesinleşme tarihinden itibaren faiz hükmetmek gerektiği-
HMK. mad. 26 gereği davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak, yapılacak yargılama sonunda varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmeyeceğinden, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yardım nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olmasının doğru olmadığı-
Davacı taraf icra takip talebinde ve dava dilekçesinde faiz isteminde bulunduğuna göre mahkemece ana para alacağına icra takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken asıl alacağın kesinleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Davalı eşin yaptırılan kolluk araştırması ile kepçe oporatörü olup, aylık asgari ücret düzeyinde geliri olduğu belirtilmişse de, mahkemece ilgili meslek odasından, davalının kepçe oparatörü olarak, ortalama aylık kazancının ne olabileceği araştırılıp, sosyal ve ekonomik durumu yeterince araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Mahkemece, davalının sosyal ve ekonomik durumu yeterince araştırılarak, ilgili meslek odasından davalının kepçe operatörü olarak ortalama aylık kazancının ne olabileceği araştırılıp, hasıl olacak sonuca göre davacı kadın ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda nafaka takdiri yoluna gidilmesi gerektiği-
Talep, Aile Hukukundan (nafaka yükümlülüğünden) doğduğuna göre, açılan bu davanın 4787 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince, aile mahkemesinde bakılması gerektiği, mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekeceği, bu nedenle o yerde ayrı bir aile mahkemesi varsa çekişmenin aile mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılmasının gerektiği-
Mahkemece; davalının elde ettiği tüm gelir miktarı ayrıntılı şekilde saptanarak, davalı kocanın tesbit edilen geliri ile orantılı olacak şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davacı kadın ve müşterek çocuk için az miktarda tedbir nafakası takdirinin isabetsiz olduğu-
Davacı müşterek çocuk yönünden 200 TL tedbir nafakası talep etmesine rağmen, mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde 300 TL tedbir nafakasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dosya kapsamından,davalı kocanın başka bir kadınla birlikte yaşadığı, davacı eşinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediği, evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, davacı kadının ayrı yaşamda haklı olduğu açık olup, bu bağlamda, davacı lehine bir miktar nafakaya hükmedilmesi gerekeceği-