Mernis adresine öncelikle mernis adresi şerhi düşülmeden normal tebligat çıkarılması gerektiğinden, davalıya dava dilekçesinin mernis adresine öncelikle mernis adresi şerhi yazılmadan tebliğ edilmesi, bu şekilde tebliğ gerçekleşmezse Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligatın yapılması gerektiği-
Davalı S.....'nin 9 Eylül 2013 tarihinden beri Jandarma uzman çavuş olarak Balıkesir’de görev yaptığı ve orada ikamet ettiği, dava dilekçesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle K.maraş’ta ikamet etmediği, bu sebeple dava dilekçesinin tebliğ edildiği adresin davalı S.....’nin bilinen en son adresi olmadığı anlaşıldığından; yapılan dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olup, savunma hakkını kısıtladığı-
Davacı karşı davalı erkek, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığına göre, dayanılmamış olan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmayacağı ve bu tanıkların beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı-
Davacı kadın vekiline ön inceleme duruşmasında tanıklarını ve delillerini bildirmek üzere kesin süre verilmesine rağmen herhangi bir delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ancak dosya üzerinde yapılan incelemede mahkemece davacıya 08.10.2015 tarihli duruşmada HMK m.140(5) gereğince göstermiş olduğu tanıkların isim ve adreslerini bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verildiği, ancak masrafların neler olduğunun açıkça gösterilmemesi ve tanık ücretlerinin belirtilmemesi sebebiyle verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığı-
Mahkemece dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin tebliği için düzenlenen tebligatlar davalı erkeğin mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmiş olup, davalı erkek tahkikat ve sözlü duruşmaya davet edilmemiş buna karşın davalı erkeğin mernis adresinde ikamet etmediği, bu adresin ortak ikamet olduğu da dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığından, mernis adresine çıkarılan bu tebligatların usulsüz olduğu-
Mahkemece dava dilekçesi davalıya usulsüz şekilde tebliğ edilmiş ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme duruşma günü için de hiç tebligat yapılmadan davalının yokluğunda ön inceleme duruşması yapılmasının, davalının savunma ve adil yargılanma hakkını kısıtladığı-
Mahkemece, davalıya dava dilekçesi ve ön inceleme duruşma günü doğrudan davalının mernis adresine tebligat zarfının üstüne mernis adresi olduğu belirtilerek, Tebligat Kanunun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş olup, bu şekilde yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve muhatabın savunma hakkını kısıtladığı-
Davalı kadın tarafından cevap dilekçesi verilmediği anlaşıldığı ve usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen ve çekişmeli olarak belirlenmeyen (HMK m.137., 140/3, 187) vakıa esas alınarak davacı erkeğe kusur yüklenemeyeceğinden, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı kadının tam kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği- Davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının, davalı kadın tam kusurlu olduğundan reddinin gerektiği-
Mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme duruşma günü verildiği ve davalının yokluğunda ön inceleme duruşması yapıldığı görülmüş ayrıca davalı tarafa ön inceleme duruşma günü tebliğine dair tebligat Tebligat Kanununun 21/1. maddesi uyarınca yapılmış tebliğine ilişkin mazbatada, tebligattan haberdar edilen kişi sadece imzadan imtina etmek hakkına sahipken isim vermekten de imtina ettiğinden, bu haliyle davalıya yapılan tebligatın adil yargılama hakkını kısıtladığından geçersiz olduğu-
Davalı erkeğin süresinde sunmuş olduğu 13.03.2015 tarihli cevap dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmediği için dilekçelerinin karşılıklı verilmesi aşamasının usulünce tamamlanmadığı- Mahkemece, dilekçelerin karşılıklı verilmesi ve ön inceleme aşamaları usulüne uygun olarak tamamlanmadan, tahkikat aşamasına geçilerek esas hakkında hüküm verilmesinin kanuna aykırı olduğu-
