Mahkemece; dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi; dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra gerekli görülmesi halinde tahkikat duruşmasına geçilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalının akdi ilişkiyi inkar etmesi durumunda, davacıya akdi ilişkiyi ispat yönünden imkan verilerek, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı hususu ön sorun gibi incelenmesi ve aralarında ticari ilişki bulunduğunun anlaşılması halinde, davacı - alacaklının ikametgahı mahkemelerinin de yetkili olduğu gözetilerek yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Dava dilekçesinde herhangi bir delil bildirmeyen, sonradan delil gösterilebilmesi için HMK. mad.145 'de belirtilen istisnai hallerin mevcudiyetini de ileri sürmeyen davacının ön inceleme aşamasından sonra bildirdiği tanıkların dinlenmesinin mümkün olmadığı-
Mahkemece davalı tarafın davayı kabul ettiğine dair cevap dilekçesi hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve çekişmeli olarak belirlenmeyen (HMK. mad. 137, 140/3, 187) vakıanın esas alınarak karar verilemeyeceği-
Davalı tarafça, davacının da geldiği ön inceleme duruşmasında ilk kez sunulan cevap dilekçesinin deliller bölümünde takip dayanağı faturaların e-mail yoluyla kendilerine gönderildiği savunulup, cevabi ihtarname örneğinin eklendiği anlaşıldığından, mahkemece, davalı tarafça anılan aşamada inkâr kapsamında dayanılan ve bildirilen deliller toplanıp, değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Yazılı yargılama usulüne tabi bulunan işbu dava yönünden, dava ve karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HMK'nın 140. maddesi gereğince ön inceleme tutanağı hazır bulunan taraflarca imzalanmadan ve 147. madde uyarınca ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat için taraflara davetiye tebliğ edilmeksizin hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı-
Davalının katılımı bulunmayan ön inceleme duruşmasının tahkikat duruşması ile birlikte yapılması, tahkikat duruşmasının da davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek tahkikat duruşmasında bulunmasına olanak sağlanması gerektiği-
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinden sonra, süresi içerisinde cevap dilekçesi verilmediğinden savunmanın dayanağı olarak süresinde ileri sürülen bir delil de bulunmadığından, davalıya delil göstermesi için süre verilemeyeceği- ("Dava dilekçesindeki talepler arasında müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesi isteminin de bulunduğu, kamu düzenine ilişkin bu talep nedeniyle davalı delillerinin toplanmasına imkân tanınmasının gerektiği", "süresinde davaya cevap vermeyen davalının, diğer tarafın kusurlu olduğuna yönelik bir vakıa ileri süremez ise de, kötüye kullanılmadıkça onun ileri sürdüğü vakıaları çürütmeye yönelik delil bildirebileceği, aksinin kabulünün, cevap süresini kaçırmış veya davaya süresinde cevap vermemiş olan davalıya savunmasını ispat etme hakkını tanımamak olacağı, bunun ise hukuki dinlenilme hakkını ortadan kaldıracağı" ve "uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında belirlendiği için tarafların delillerini göstermeleri gereken (son) tarihin, dava veya cevap dilekçesi değil, hakimin HM. mad. 140/5 uyarınca taraflara vereceği iki haftalık kesin sürenin son günü olduğu" şeklindeki görüşlerin HGK çoğunluğunca kabul edilmediği)-