Çalıştığı dava dışı şirketin haksız olarak iş akdini feshetmesi nedeniyle ödenmeyen hak ve alacaklarının tahsili için davalı avukatın baro tarafından atandığını, davalı avukatın açması gereken davayı açmadığını, zarara uğradığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 13.658,00 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline-
Tüketici konumundaki davacı tarafından açılan off shore hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu; mahkemece her iki tarafın ticari işletmesi ile olduğundan davanın ticari dava olarak kabul edilmesinin isabetsiz olduğu-
Banka hesabına yatırılan paranın henüz paranın vadesi gelmeden BDDK tarafından banka yönetimine el konulduğu, paranın off shore hesabına aktarıldığı ve sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesiyle ödenmediği, banka yetkililerinin banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkum oldukları, paranın paravan off shore hesabına havale edilmiş gibi gösterilmesine rağmen gerçekte banka yönetimi tarafından bazı şirketlere aktarıldığını, kanuna karşı hile yapıldığını, müvekkilinin mevduatından davalının sorumlu olduğu ileri sürerek açılan davalının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/1-k, l, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca, davacının tüketici olduğu uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklanması nedeniyle, tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davaya konu olayın, davalı abonenin meskeninde bulunan sayaca ilişkin ödenmeyen su fatura bedellerine istinaden yapılan icra takibine, abone olan davalının yapmış olduğu itirazın iptaline dayalı olması karşısında,davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi (mesken abonesi)bulunduğunun anlaşıldığı, 4077 sayılı Yasa'nın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağının öngörüldüğü, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hakkın söz konusu olmayacağı, 4077 sayılı Kanun'un 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiği, hal böyle olunca, mahkemece; 4077 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, tüketici mahkemesi var ise, görevsizlik kararı verilmesi; tüketici mahkemesi yoksa yargılamanın tüketici mahkemesi sıfatı ile yapılması gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilip hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-