Her ne kadar, karar tarihinden önce .... Mahkemesi’nin ... tarih .... Esas ..... Karar sayılı kararı ile S.D. ve B.D.'nin mirası reddettikleri karara bağlanmış ise de, davalılara ... Mahkemesi’nin ... tarih ... Esas ... Karar sayılı kararı ... tarihinde tebliğ edildiği halde, mirası ret hususunda temyiz talepleri olmadığından haklarındaki hüküm ..... tarihinde kesinleştirilmiş olduğundan, borçlu S.D. yönünden dayanak ilam "dahili davalı" sıfatı ile kesinleştiğinden, aleyhine takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
6100 sayılı HMK. Geçici mad. 3 gereğince uygulanması gereken HUMK. mad. 443/4 (HMK. mad. 367/2) gereğince, gayrimenkul ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerin de infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesinin zorunlu olduğu, buna karşılık, gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek olmadığı- İlamda sicilde değişikliğe yol açan tescil hükmü bulunmadığı dolayısı ile ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp infazı için kesinleşmesi koşulu bulunmadığından Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Alacaklının bozma ilamı düşürülen vekalet ücreti alacağı için yeni ilamın ibrazı halinde önceki dosyadan takibe devam olanağı bulunduğundan, açılmış olan ikinci takibin iptali gerektiği-
Anayasa'nın 11. maddesinde, Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü ilkesi düzenlenmiş, 138. maddesinin ise hakimlere her şeyden önce Anayasa'ya uygun olarak hüküm verme yetkisi tanımış olduğu- Anayasa'nın 11. ve 138. maddeleri, hakime Anayasa'ya aykırılığı saptanmış yasa hükmünü iptal kararı yürürlüğe girmemiş olsa bile uygulamama yetkisini hatta yükümlülüğünü vermekte olduğu- İptal hükmünün Resmi Gazete'de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek olması Kanun Koyucuya Anayasa'ya uygun yeni Yasa maddesi hazırlanması için verilmiş süre olup, bu süre iptal hükmünün uygulanmasını engellemeyeceği-
Tapu kaydının iptali ve tescili istemli davaya daha sonra tazminat davası olarak devam edilmesi ve ve davacılar yararına tazminata hükmedilmesi halinde dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konu edilebileceği-
Şikayete konu asıl alacak miktarı ve buna bağlı olarak hesaplanan faiz miktarı hakkında bir hesaplama yapılması gerektiği-
Takip dayanağı F. ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ilamının, FSEK hükümlerine dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasına ilişkin olduğu bilinerek, ilam tarafların hukuki durumunda sicil ve kayıtlarda değişiklik yaratacak nitelikte olmadığından ve hakkın özü ile ilgili olmayıp, malvarlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğundan ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği-
6085 sayılı Sayıştay Kanunu mad. 53 gereğince Sayıştay ilamlarının kesinleştikten sonra 90 gün içinde yerine getirileceği, aynı yasanın mad. 55 gereğince ise Sayıştay dairelerince verilen ilamların Sayıştay Temyiz Kurulunda temyiz olunacağı ve bu kurulca verilen kararların kesin olduğu-
İşçi alacakları kesinleşmeden infaz edilebilecek alacaklar olduğundan, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla mesai alacağının ıslahla artırılan bakiyesi yönünden karar tarihinden yasal faiz hesaplaması yapılması gerektiği- Karar tarihinden itibaren istenebilecek faiz miktarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinin dayanağı olan Asliye Hukuk Mahkemesi ilamının haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin olduğu bilinerek, ilam şahsın hukuku ile ilgili olmakla birlikte tarafların hukuki durumlarında değişiklik yaratan bir sonuç doğurmayıp sadece malvarlığını etkilediğinden, takibin iptali şikayetinin reddi gerektiği-