Aynı ilama dayalı alacaklar için ayrı ayrı takip başlatılamayacağı, mahkemece "ihtiyari dava arkadaşlarının aynı ilamla hükmedilen alacaklarını ayrı takibe konu yapabileceği" gerekçesi ile takibin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Ara kararın ilamlı takibe konu edilemeyeceği-
Borçlunun takibe itirazı üzerine itirazın kısmen iptali ile takibin devamına karar verilmiş olup, bu takip dosyasının halen derdest olduğu anlaşıldığından, alacaklının bu dosyadan isteyebileceği takip sonrası işlemiş faizi ayrı bir takip talebi ile istemesinin hukuki dayanağının olmadığı-
Mahkemece bildirilen ilkeler ışığında, tarafların bildirdiği bankalarca fiilen uygulanan faiz oranları dikkate alınarak, yeniden bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, taraflardan banka ismi bildirmesi istenmeden resen Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halk Bankası’na müzekkere yazılarak bu yazı cevapları doğrultusunda yapılan hesaplama ile yazılı şekilde hüküm kurulamayacağı-
İcra dairesindeki kefaletlerin İİK. mad. 38. maddesi uyarınca ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmasının, İİK'nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinde bulunmaya engel teşkil etmeyeceği- Haciz işlemleri sırasında icra kefili olanlar hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş olup mahkemece ihtiyati haczin şartlarının oluşup oluşmadığının İİK 257. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve TBK. mad. 583. maddesi uyarınca kefaletlerin geçerli olup olmadığının tartışılması gerekirken, "ihtiyati haciz talep edilen icra kefilleri hakkında icra emri tebliği gerektiği, istemin yargılamayı gerektirdiği, İİK 257. maddesinin yasal şartlarının oluşmadığı" gerekçesiyle talebin reddinin isabetsiz olduğu-
Tedbir niteliğinde olan ara kararları, yazılı ilam niteliğini taşımadığından ilamlı takibe konu edilemez ise de; anılan karar hükme de bağlanmış ise ilamlı takip dosyasında usul ekonomisi gereği tedbirin infazının da mümkün kılınması gerektiği- Takip tarihinde hükme de bağlanmadığı anlaşılan ve henüz ilam niteliği kazanmayan "çocukla kişisel ilişkiye dair" ara karara dayalı olarak ilamlı takip başlatılamayacağı ve bu durumda takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, ilam ve yasa maddesi nazara alınarak, Devlet Bankalarının takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Mahkemece kabul edilen faiz alacağının icra dosyası ile talep edildiği ve davacının talep edebileceği faiz alacağı bulunmadığı anlaşıldığından, faizin ilk dava tarihinden itibaren hesaplanması gerektiğine ilişkin davanın reddi gerektiği-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar, için itiraza konu takip dosyası üzerinden harç yatırılarak alacak tahsil edilebileceğinden makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmadan ayrı takip başlatılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil edeceği bu nedenle somut olayda, itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali ilamında yer alan vekalet ücreti yargılama gideri ve tazminat alacakları için ayrı bir ilamlı takip başlatılmasının hukuka aykırı olacağı-
İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymayacağı- İlamların bölünerek takip yapılamayacağı-