Ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene ait olduğu- Alacaklının, ilam konusu bedelden kesintiler yapıldıktan sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabileceği, ancak ilamda alacağın açıkça net olduğu belirtilmemişse bunun da brüt miktar olduğunun kabulü gerektiği- Takip dayanağı ilamda, alacaklara brüt üzerinden hükmedilmiş olup, kararın uygulanması gereken kısmının hüküm fıkrası olduğu-
İlamdaki iki davacı bulunması ve bunlardan biri yönünden kararın kesinleştiği gözetildiğinde, dayanak ilam ile hükmedilen icra inkar tazminatının ½ oranında alacaklı tarafça istenebileceği-
Alacağa ilişkin ilamların, kesinleşmeden infaz edilebileceği- İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili icra mahkemesi yorum, tahmin ve takdir yoluyla hüküm kısmını değiştiremeyeceği- İcra müdürünün, itirazın iptaline ilişkin ilamın hüküm fıkrası ile bağlı olduğundan, mahkeme kararını yorumlayarak işlem yapamayacağı- Mahkemece, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İdareye takipten önce başvuru yapılmış olmasının (İYUK. mad. 28/2 uyarınca) yeterli olduğu ve idarenin bildirilen hesaba ödeme ile borcundan kurtulacağı, idarenin ahzu kabz yetkisine ilişkin inceleme ve değerlendirme yapamayacağı-
Tasarrufun iptali ilamı üzerine ilk takip dosyası üzerinden 3. şahsa satılan malların haczi ve satışı istenerek takibe devam olunabileceği- Takibe konu ilamda.‘davalı ... ile dahili davalının... bağımsız bölümlerin toplam bedeli 189.000,00 TL’yi geçmemek üzere davacının icra takip dosyalarındaki toplam alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak üzere nakdi teminat ile sorumlu tutulmalarına, davacıya bu dosyalardaki alacağın tahsili yönünde bu kişiler ile ilgili takip ve dava yetkisi tanınmasına...’’ şeklinde hüküm kurulduğundan, alacaklının icra dosyaları üzerinden takibe devam edebileceği, anılan miktarların tahsiline ilişkin bir hüküm kurulmadığından, bu miktarlar için 3. şahıs aleyhine takip yapılamayacağı- Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ilamda yer alan üç davalıdan alınmasına karar verildiğinden, vekalet ücreti, adı geçen davalıdan yargılama gideri ve bunların fer’ileri 1/3 oranında istenebileceği-
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun taraf olduğu her türlü davada, Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine hükmedilen asıl alacak ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri için alacaklı veya vekilinin, öncelikle kuruma ödemeye dayanak makbuz ve belgelerle birlikte müracaat etmesi gerektiği-
Boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakasının da istenebileceği-
Borçlu idarenin "ödeme için başvurulmadan takip başlatıldığı"na ilişkin şikayetinin yedi gün içinde yapması gerektiği-
Aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takip konusu edilemeyecekleri; ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik hükümlerin de aynı kurala tabi oldukları, ancak, boşanma ilamı kesinleştiği takdirde, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteklerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmelerinin gerekli olmadığı- Tedbir nafakası yönünden takip yapılabilmesi için ise ilamın kesinleşmesi koşulu bulunmadığı- Boşanma ilamının ekinde hükmedilen manevi tazminat ve tedbir nafakası alacaklarının tahsili amacıyla, boşanma hükmü kesinleşmeden ilamlı icra takibi başlatıldığı durumda takibin tedbir nafakası yönünden devamına imkan kılacak şekilde manevi tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ise iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili icra mahkemesi yorum yoluyla hükmü değiştiremeyeceği- Somut olayda; icra takibinin dayanağı ilam, boşanma ilamının fer'isi olan maddi tazminata ilişkin olup, boşanma hükmü Yargıtayda onandığından kesinleşmiş ise de bu durumdan daha sonra bozmaya uyularak verilen hüküm, ''davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne 20000 TL maddi tazminatın hükmün kesinleşme tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine '' şeklinde oluşturulmuş olduğundan, tazminat hükmü kesinleşmeden takibe konulamayacağı-