Takip dayanağı ‘ilam’da hükmedilen alacağın (tedbir nafakasının, inkar tazminatının, maddi/manevi tazminatın, birikmiş nafaka farklarının vs.) ya da ‘ara kararı’ ile hükmedilen birikmiş nafaka alacağının faizinin ne zaman başlayacağının belirtilmemiş olması –yani; ‘faizin başlangıcı’ hakkında ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşme gereken hallerde faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
Takip dayanağı ilamda, mahkemesince ‘reeskont faizi ile birlikte alacağın tahsiline’ karar verilmiş olması halinde, icra mahkemece –bilirkişiden alınan rapora göre- ‘avans faizi oranları esas alınarak belirlenen alacağın tahsiline’ karar verilemeyeceği–
Sadece «takip talebi»nde veya hem «takip talebi»nde ve hem de «ödeme (icra) emri»nde, takip konusu yabancı para alacağının Türk parası ile tutarının (karşılığının) '- «harca esas değer» olarak- gösterilmemiş olması halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya (kendiliğinden) veya (süresiz) şikayet yoluyla yapılacak başvuru üzerine «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği, İİK. 58/II-3 hükmünün devletin hükümranlık hakları ve kamu düzeniyle ilgili bir hüküm olduğu–
‘Kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminat ilamları’ hakkında TC. Anayasasının 46/son maddesindeki faiz oranlarının değil, 3095 sayılı kanundaki faiz oranlarının uygulanması gerekeceği–
‘Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat’a ilişkin hükümlerin –taşınmazın- aynı ile ilgili olmaması nedeniyle ilam kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Tarafların karşılıklı olarak açtıkları ‘alacak’ ve ‘tazminat’ davaları sonucunda verilen ilamın icraya konulabilmesi için, kesinleşmesine gerek bulunmadığı–