İİK. nun 277 ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin ilamın; aynı yasanın 283.maddesine göre taşınmazın tasarrufun iptaline konu edilmesi, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan borçlunun tasarrufa konu ettiği taşınmazdan alacaklıya haciz ve satışını işleyebilme hakkı verdiğinden taşınmazın aynı ile ilgili değil şahsi hak doğurucu nitelikte olup, HMK.nun 367/2. maddesi kapsamında kalmadığından dayanak ilamın icrası için kesinleşme şartı aranmayacağı-
Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği-
Alacaklı, takip dosyasından feragat edip, takibinden vazgeçse dahi borçlunun takibi iptal ettirmekte hukuki menfaatinin bulunacağından bahisle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilemeyeceği-
Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine dayalı acele el koyma kararlarının mahiyeti ve amacı gereği mahkeme kararının tescile gerek kalmadan uygulanacağı-
Takibe dayanak ilamda iki adet davalı olduğu ve davalıların müteselsilen sorumlu oldukları yönünde bir açıklamaya hükümde yer verilmediği, bu durumda davalıların ilamda belirtilen vekalet ücreti ve yargılama giderinden eşit oranda sorumlu olacakları-
İlamın hüküm bölümünde aksine bir kayıt bulunmadığından her bir borçludan eşit şekilde tahsilinin gerektiği kabul edilerek, şikayetin sonuçlandırılması gerekirken, ilamın hüküm bölümünde ifade edilmeyen kusur oranlarına göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilemeyeceği-
"Kamulaştırma bedelinin artırılması" ilamlarında olduğu gibi "kamulaştırmasız el atma ilamlarında " da ilamın kesinleştiği tarihine kadar geçen dönem için ilam uyarınca yasal faiz, kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 sayılı kanunla değişik anayasanın 46/son maddesi uyarınca kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği-