İlamda 19.2.2002 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalı borçludan tahsiline karar verilmiş olduğundan, işlemiş faizin TC. Merkez Bankası reeskont faiz oranları üzerinden hesaplandığı 21.4.2011 tarihli rapor esas alınarak tesbiti gerektiği-
İcra mahkemesi kararlarının infazı için, kesinleşmesi zorunluluğunun bulunmadığı-
Borçlunun itirazına vaki genel mahkemede açılan itirazın iptali davasında davanın kısmen kabulüne karar verilmesi halinde, alacaklının bu ilamı aynı takip dosyasına ibrazla, asıl alacak yönünden önceki takibin sürdürülebileceği, asıl alacak yönünden yeni bir icra takibi yapılamayacağı; fakat alacaklının itirazın kısmen iptaline dair ilamdaki edayı içeren kısımlar olan %40 inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri gibi alacaklar yönünden yeni bir ilamlı icra takibi yapabileceği-
İcra Mahkemesince verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılamayacağı-
İlamda yer alan ve "El atılan kısmın TMK.nun 999.maddesi gereği tapuda yol olarak terkinine" şeklindeki hükmün yasadan kaynaklanıp tazminat verilmesine ilişkin kararın sonucu olduğu, bu kararın taşınmazın aynının ihtilaflı olduğunu göstermeyeceğinden tazminat ilamının infazı için kesinleşmesi gerekmediği-
Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği-
Mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki yaratılamayacağı-
Katkı payı alacağı boşanma ilamının fer'i niteliğinde olmadığından kesinleşmeden icraya konulabileceği-