Takibe dayanak ilamda iki adet davalı olduğu ve davalıların müteselsilen sorumlu oldukları yönünde bir açıklamaya hükümde yer verilmediği, bu durumda davalıların ilamda belirtilen vekalet ücreti ve yargılama giderinden eşit oranda sorumlu olacakları-
Tenfizine karar verilen ilam, alacağa ilişkin olup, tenfiz kararının infazının kesinleşmesine bağlı olmadığı-
5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesine göre sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir,aylık ve ödeneklerinin nafaka borcu için haczedilebileceği-
İlamda lehine alacağa hükmedilmeyen kişinin ilama dayalı olarak ilamlı takip başlatamayacağı-
İİK. nun 277 ve müteakip maddelerine göre alınmış tasarrufun iptaline ilişkin ilamın; aynı yasanın 283.maddesine göre taşınmazın tasarrufun iptaline konu edilmesi, üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan borçlunun tasarrufa konu ettiği taşınmazdan alacaklıya haciz ve satışını işleyebilme hakkı verdiğinden taşınmazın aynı ile ilgili değil şahsi hak doğurucu nitelikte olup, HMK.nun 367/2. maddesi kapsamında kalmadığından dayanak ilamın icrası için kesinleşme şartı aranmayacağı-
Gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği-
Alacaklı, takip dosyasından feragat edip, takibinden vazgeçse dahi borçlunun takibi iptal ettirmekte hukuki menfaatinin bulunacağından bahisle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilemeyeceği-
Kamulaştırma Kanununun 27. maddesine dayalı acele el koyma kararlarının mahiyeti ve amacı gereği mahkeme kararının tescile gerek kalmadan uygulanacağı-