Brüt kıdem tazminatına mevduata uygulanan en yüksek banka faiziyle, brüt yıllık izin ücreti alacağına, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ücreti alacağına yasal faiz ile ödenilmesine karar verilen takibe dayanak ilamda, "tarafların bildirdikleri bankalardan" hakkın doğum tarihinden itibaren "birer yıllık devreler" halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılıp sonuca gidilmesi gerekirken, birer yıllık devreleri dikkate alınmaksızın hesaplama yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
Takip öncesine ait yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığına dair "atıf olmasa" dahi bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği, Yargıtay'ın ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması koşulunu artık aramadığı-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olacağı-
Takip dayanağı ilam şahsın hukukuna değil, malvarlığına (tazminat alacağına) ilişkin olduğundan icra edilebilmesi için kesinleşmesinin beklenmeyeceği-
İlamdan kaynaklanan alacak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip konusu yapılabileceğinden, şikayetçinin icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiği yönündeki şikayetinin yerinde olmadığı- İcra mahkemesince tüketici mahkemesinde daha önce tartışılıp ilama bağlanmış takip konusu alacağın Tüketici Yasası koşullarında tartışılması gerektiğinden şikayet kabul edilerek takibin iptali yönünde hüküm tesis edilemeyeceği-
Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedilmesi halinde, takip tarihi itibariyle yürürlükte olup uygulanması gerekli olan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 113/2.maddesi uyarınca halin icabından anlaşılan durum gereği bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından, alacaklının fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebileceği-
Şikayetçi borçlu aleyhine birikmiş nafaka ve manevi tazminat talebiyle başlatılan ilamlı takipte ../../.. tarihinden itibaren her ay tahakkuk ettiği tarih ile takip tarihi arasındaki dönem için faiz hesabı yapılması gerekeceği-
"Borçlu" ile "onunla işlemde bulunmuş (borçlunun taşınmazını ondan satın almış) üçüncü kişi" hakkında açılan tasarrufun iptali davasının kabulü sonucunda mahkemece verilen "....avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve mütelsesilen tahsiline ilişkin hükmün (ilamın) üçüncü kişi hakkında -taraf olmadığı- "asıl takip dosyası"ndan takibe konulmayıp, kendisi hakkında ayrı icra takibi yapılması gerekeceği-