Noter senetlerinin diplomasi ve konsolosluk temsilciliklerince onaylanması zorunluluğu kaldırılarak borç kabul belgesinin düzenlendiği ülkenin yetkili makamınca tasdikinin yeterli olduğu kabul edildiğinden, takibe dayanak Münih Noterliğinin “Hemen İcrası Kabil Borç Kabul Taahhütnamesi”nin İİK. mad. 38. gereğince para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri mahiyetinde olup ilamlı takibe konu edilebileceği-
Muhtesatın mülkiyetinin tespitine ilişkin ilam kesinleşmeden takibe konulamayacağından, ilamın eklentisi olan yargılama gideri ve vekâlet ücreti alacağı için de kesinleşme aranacağı-
Taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içine konulduktan sonra alacak kalemlerinin açıklandığı gibi net miktarının bulunup kıdem tazminatına bildirilen banka faizlerinin ve ihbar tazminatına da yasal faiz, diğer işçi alacaklarına da en yüksek işletme kredisi faizi uygulanarak Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor hazırlanması için bilirkişiye başvurularak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağı, hakimin yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorunda olduğu, ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının üç ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğunun anlaşıldığı-
Aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamların kesinleşmeden icra edilemeyeceği, kural olarak boşanma ilamı ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın, boşanma kararının eklentisi olması sebebiyle boşanma ilamı kesinleşmeden icraya verilemeyeceği, ancak boşanma yönünden kesinleşen karardaki maddi ve manevi tazminat alacakları için kesinleşme koşulu aranmaksızın icra takibinin yapılabileceği-
Takip dayanağı ilamın, müstakilen açılan istirdat davasına ilişkin olup HUMK.nun 443. (HMK.nun 367/2.) maddesinde yer almadığından kesinleşmeden takip konusu yapılabilecek nitelikte olduğu, dayanak ilamın incelenmesinde, davanın, menfi tespit davası olarak açılıp daha sonra istirdata dönüşmesinin de söz konusu olmadığı, o halde İİK.nun 72. maddesine göre de kesinleşmenin aranmayacağı-
İlamda hüküm altına alınan kıdem tazminatının belirlenmesi, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmasının gerektiği-
Mahkemece yapılacak işin, tarafların bildirdiği bankalardan hakkın doğduğu tarihten itibaren, birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının “sorulması” ve hakkın doğduğu tarihten itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarlarının bilirkişi raporu ile belirlenmesi şeklinde olacağı-