Takip konusu alacağa 3095 sayılı Yasa’nın 2/2.maddesinde öngörülen avans faiz oranlarının uygulanması gerekeceğinden ve bu şekilde bilirkişi raporu alınarak sonuca gidilmesi gerekirken yasal faiz oranlarına göre yapılan hesaplama ile sonuca gidilip yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, icra emrindeki miktarın mahkeme kararından farklı olamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş olup, icra dosyası içerisindeki takip talebinde 7.670 TL asıl alacak ile 1.000 TL ücreti vekaletin ayrı ayrı ve ilama uygun olarak istenmesine rağmen, icra emrinde 8.670 TL asıl alacak olarak talep edildiği görülmekle ilama ve takip talebine aykırı olan icra emrinin iptali ile yetinilmesinin gerekeceği-
İlamın hüküm kısmında talep hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüde yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gerekeceği-
Mahkemece, ilama istinaden ilamlı takip yapılabileceği dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken ilamın menfi tespit ilamı olarak kabul edilip kesinleşmediği gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
“Limited şirket hisse devrinin hile sebebi ile geçersizliğine, hisselerin alacaklıya aidiyetinin tespitine ve bu hususun Limited Şirket pay defterine tesciline ilişkin ilamın kesinleşmeden icra edilebileceği-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmasının gerektiği, bu ilkeye uygun olmayan, birer yıllık devreler esas alınmaksızın hesaplama yapan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Dayanak ilamda yer alan borçlu vekilinin ismine takip talebinde de borçlu ile birlikte yer verilmesi halinde sadece asile tebligat çıkarılmasının usulsüz olacağı-
Lehine iştirak nafakası hükmedilen müşterek çocuğun nüfus kayıt örneği getirtilerek reşit olmuş ise iştirak nafakası istenemeyeceğinden takipte talep edilen nafaka miktarının denetlenmesi ve bu konudaki şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken çocuk için öngörülen nafakanın sona ermesine karar vermenin icra mahkemesinin görevi dahilinde olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-