Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- Borçlu tarafından icra mahkemesine başvurulduktan sonra, icra emri vekile tebliğ edildiğinden, “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şikayet tarihi itibariyle borçlu şikayetinde haklı olup, alacaklı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine” karar vermek gerekirken, mahkemece “haricen haberdar olan borçlu vekilinin icra mahkemesine süresinde başvurduğu” gerekçesiyle “istemin reddi ve vekalet ücretiyle yargılama giderlerinin borçluya yükletilmesine” karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Somut olayda; icra takibine konulan ilamda ''149,971TL alacağın davalı sigorta şirketleri yönünden sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline''şeklinde hüküm tesis edildiği,borçlu aleyhine başlatılan takipte ve Örnek 4-5 nolu icra emrinde ''sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere'' açıklamasının bulunmadığı, bu yönden icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun nafaka alacağı için işletilen faize ilişkin şikayetinin ilama aykırılık şikayeti olup, süresiz olarak her zaman ileri sürülebileceği-
6352 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile değişik 2577 sayılı Yasa'nın 28'inci maddesinin (2.) fıkrası ile bu tür ilamlarda İdareye yapılacak başvuru, icra takibi yapılabilmesinin koşulu haline getirildiği-
İcra mahkemesince talep bulunmadığı halde icra emrinde istenebilecek alacak yönünden inceleme yapılıp bu nedenle icra emrinin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Hükmün içeriğinin aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili icra mahkemesince yorum yolu ile sonuca ulaşılamayacağı, ilamda aleyhine hüküm kurulmayan baka yönünden istemin kabulü ile takibin bu borçlu yönünden iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İlamda birden fazla davalı bulunduğundan ve müştereken müteselsilen sorumluluk söz konusu olmadığından her bir davalının isteyebileceği vekalet ücreti alacağının davalı sayısına bölünmesiyle bulunabileceği-
İlama aykırı olarak fazla faiz talebinde bulunulduğu şikayeti yönünden, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, borçlu tarafça gerekli ücretin dosyaya depo edildiği halde, bu karardan dönüldüğüne ilişkin bir hüküm oluşturulmadan eksik inceleme ile denetime imkan vermeyecek biçimde faize ilişkin şikayetinde reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-