Muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescile ilişkin davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu, yargılama sonucunda bedele hükmedilmesinin sonucu değiştirmeyeceği, ilk derece mahkemesinin şikayetin kabulü ile takibin iptaline ilişkin kararının yerinde olduğu-
04/11/1983 tarih ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 14. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan "...mahkeme kararları kesinleşmedikçe icraya konulamaz" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu-
Kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminat ilamlarının infazı
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 14. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan "...mahkeme kararları kesinleşmedikçe icraya konulamaz" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu-
Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlunun icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için icra mahkemesine şikayet yoluna başvurabileceği-
Uluslararası Yatırım İhtilaflarının Çözüm Merkezi (ICSID) tarafından verilen hakem kararının, milli otorite tarafından denetlenmeksizin ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
İlamların infaz edilecek kısmının hüküm kısmı olduğu, icra mahkemesince hüküm kısmının yorumlanması veya değiştirilmesinin mümkün olmadığı, her ne kadar borçlular tarafından mahkeme kararı kesinleşmeden ayrılma akçesinin muaccel hale gelmeyeceği iddia edilmiş ise de bu hususun dar yetkili icra mahkemesince incelenemeyeceği, takibin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Takip dayanağı ilamda taşınmazın 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihleri arasında fiilen kamu hizmetine ayrıldığı açıkça belirtildiğinden, -7176 s. K. 21. maddesiyle- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen Geçici 14. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı-
Takibe dayanak teminat mektubunun, noterden onaylı bir taahhüt senedi veya icra müdürü önünde bir irade açıklaması şeklinde şekil şartlarına uygun düzenlenmediği, şarta bağlı olduğu ve yorum gerektirmeyecek şekilde borçlunun alacaklıya likit bir miktarı ödenmesi yönünde eda hükmünü içermediği, dolayısıyla İİK.'nun 38. maddesi kapsamında ilamlı takip yapılmasını sağlayacak ilam niteliğinde bir belge olarak kabulü mümkün olmadığından ilamlı takip yoluyla infaz kabiliyetinin bulunmadığı-