Kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin ilama dayalı takiplerde 'vekalet ücreti' ve 'tahsil harcı'-
12. HD. 01.10.2020 T. E: 5635, K: 7976-
Taraflar arasındaki protokolde, borcun ödenmesi hususunda alacaklının borçluya süre tanıması ve ödemenin yeni bir vadeye bağlanmasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığına göre, protokolün taraflar arasında borcun ertelendiğine ilişkin bir belge olarak kabulü mümkün olmadığının anlaşıldığı, Dairemizin bozma ilamında dava konusu protokolün imhal niteliğinde belge olduğuna ilişkin değerlendirme maddi hataya müstenit olup, ... 8. İcra Mahkemesi' nin direnme kararındaki gerekçesinin yerinde olduğu görülmekle, bozma kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
7176 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle 04/11/1983 tarih ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 14. maddesine göre, kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 04/11/1983 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiilî el konulması veya hukuki el atılması sebebiyle mülkiyet hakkından doğan taleplere dair bedel ve tazminata ilişkin davalarda verilen mahkeme kararlarının kesinleşmedikçe icraya konulamayacağı, somut olayda; takip dayanağı ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu sabit olup, temyiz inceleme tarihi itibariyle de henüz kesinleşmediği müzekkere cevabından anlaşılmış olmakla 7176 sayılı Kanun’un 21. maddesi gereğince; anılan Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce, kesinleşmemiş mahkeme kararlarına dayanılarak başlatılan icra takiplerinin kesinleşmiş mahkeme kararı icra dosyasına ibraz edilinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceğinden, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı- "Davaların yığılması" şeklinde açılan "itirazın iptali davası" ile "menfi tespit davasının" tefriki ile itirazın iptali davasında arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmesi, menfi tespit davası yönünden ise dava değeri üzerinden harç eksikliği ikmal edilerek davanın görülmesi gerektiği-
Kamulaştırmasız elatma ilamlarında da ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca yasal faiz, kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği düşünülerek karar verilmesi gerektiği, takip tarihinden talep tarihine kadar olan dönem için işleyecek faiz miktarının kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı şeklinde hüküm tesisi isabetsiz olup mahkeme kararın açıklanan nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
İlamın takip talebine uygun şekilde tavzihi ile, "borçluların müteselsil sorumluluğuna" hükmedilerek dayanak ilamın takip talebine uygun hale geldiği anlaşıldığından takibin iptaline ilişkin başvurunun reddi gerektiği- Mahkemece "icra emrinin düzeltilmesine" karar verilmişse de, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine ilişkin kararın bozulması gerektiği-
Tapu iptal ve tescil davasının kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talebiyle açılan terditli davada mahkemece tazminata hükmedilse de, temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilamın kesinleşmeden icra takibine konulamayacağı-
Alacaklı vekilinin alacağın ödenmesine ilişkin başvurusunun borçlu Kurum’a tebliğ edildiği tarihe göre, alacaklının 30 günlük süre geçtikten sonra takip başlattığı anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun'un 28/2. maddesi gereği 30 günlük süre geçmeden icra takibi yapıldığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu-
"Şirket ortaklığından çıkarılma ile çıkarılma payı ve kar payı ödenmesine" ilişkin ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyeceği-