Mahkemece, bozma öncesi hükmedilen ve infazı gerçekleştirilen miktarın mahsubu suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle takip tarihi itibariyle dosya borcunun belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Bozma sonrası verilen ilamda, bozma öncesinde hüküm altına alınmayan faiz alacağı hakkında da karar verildiğinden, ikinci takibin bu faiz alacağına ilişkin olduğu ve mükerrer olmadığı anlaşıldığından, mahkemece borçlunun mükerrer takibe yönelik şikayetinin reddine karar verilerek diğer şikayet sebeplerinin incelenmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Takibe dayanak kararda, dava konusu taşınmazın belirtilen kısımlarına müdahalenin men'ine, kal'e ve buna bağlı olarak ecrimisile hükmedildiği, yargılamada taşınmazın aynının tartışılarak hüküm kurulduğu anlaşıldığından, bu durumda ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmekte olup şikayetin kabulüne karar verileceği-
İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili İcra Mahkemesi yorum yoluyla hükmü değiştiremeyeceği- Avans faiz oranının, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı olması halinde; yılın ikinci yarısında bu oranın geçerli olduğu kuralı çerçevesinde faizin hesaplanması için gerektiğinde bilirkişiden raporu alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, TCMB tarafından belirlenen ve yayınlanan avans faiz oranlarına göre yapılan ve denetime elverişli olmayan hesaplama ile sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemenin yanlış takip dosyasını inceleyerek sonuca gidemeyeceği-
E. hükmü içeren ve kesinleşen Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceği-
İlama dayalı olarak ilamsız takip yapılamayacağı- İlam dışında kalan alacak kalemleri için genel haciz yolu ile takip yapılmasında usül ve yasaya aykırı bir durum olmadığı-
İlamda kapitale dönüşen bir faiz alacağına hükmedilmediği ve bu nitelikteki faiz alacakları yönünden de Türk Borçlar Kanunu'nun 121/2 maddesi gereğince faiz yürütülmesinin mümkün olmadığı-
Mahkemece davalıların açtıkları tapu iptali ve tescil davasının reddedilip kesinleştiği belirtilerek alacaklıların müdahalenin önlenmesi ve ecrimisile ilişkin taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunun bulunmadığı-