Şikayetçinin, tebligat mazbatasında belirtilen maddi olguların aksini iddia ettiği, satış ilanı tebligatı yapılan tarih itibarı ile tebligat yapılan kişi ile şikayetçinin aynı daireyi paylaşıp paylaşmadıklarının araştırılması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği -
İcra mahkemesinin ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamayacağı-
Tebliğ şerhinde "imzadan imtina" eden daimi çalışanın kimliği tespit edilmediğinde tebliğ işleminin usulsüz olacağı ve bu durumda mahkemece, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligat tarihinin, öğrenme tarihi olarak düzeltilerek, düzeltilen bu tarihe göre sair itirazların süresinde olması halinde, esaslarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit ve tevzik edilmeksizin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 127)-
Ödeme emrinin "muhataba haber verilmek üzere isimden imtina eden çalışana bilgi verildi" şerhi düşülmek suretiyle tebliğ edilmiş olup, haber verilenin açık kimliği ile bu kişinin Tüzüğün 28. maddesinde belirtilen ve muhatabın adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta ve memurlardan olup olmadığının tespiti mümkün olmadığından, tebligatın usulsüz olduğu ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin, borçlunun ödeme emrinden haberdar olduğunu bildirdiği tarih olarak düzeltilmesi gerektiği-
Ödeme emri tebliğ evrakı üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından T.K.'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşıldığından, dağıtıcının tebliğ işlemini T.K.'nun 21/2. maddesi uyarınca yapmasının kanuna aykırı olduğu-
Ödeme emri keyfiyetin haber verildiği kişinin kim olduğunun ve kanunda belirtilen kişilerden olup olmadığının tespiti mümkün olmadan tebliğ edildiğinden, tebligatın usulsüz olduğu ve mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile 7201 s. Teb. Kan. mad. 32 gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından Tebligat Yönetmeliğinin 16/2.maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için tebligatın TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesine göre yapılması gerekirken dağıtıcının kendiliğinden TK.'nun 21/2.maddesine göre yapmasının kanuna aykırı olacağı-
Mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edildiğine göre, 7201 s. Tebligat Kanunu mad. 32 uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekirken ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğu-
Mahkemece, hakkında takip yapılan şirket ile benzer unvana sahip şikayetçi şirkete ait ticaret sicil kayıtlarının getirtilerek, öncelikle husumet konusunun incelenmesi, bilâhare Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürüldüğüne göre, somut olayda Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ yapılabilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığının da incelenerek, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz yapıldığının belirlenmesi halinde aynı Kanunun 32. maddesine göre usulsüz olarak yapılan tebliğ işlemine muttali olunan tarihi tebliğ tarihi olarak belirlenmesi ve bu halde borçlunun diğer şikayet nedenlerinin de incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-