Tüzel kişilere tebliğin, yetkili temsilcilerine, bunlar birden fazla ise, yalnız birine yapılacağı, eğer hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılması gerekeceği, tüzel kişiye çıkarılan tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gerekeceği-
Şikayetçi borçlu şirketin ticaret sicil adresine Teb. K. mad. 35 gereğince tebligat yapılabilmesi için, aynı adrese gönderilen, ancak tebliğ edilemeden iade edilen bir tebliğ evrakının bulunması zorunlu olup, borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı adresine doğrudan tebligat yapılmış olmasının isabetsiz olduğu, o halde; mahkemece, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
Vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, bu durumda şikayet dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğ edilmesi gerekirken doğrudan alacaklıya tebliğinin doğru olmadığı-
Davacının ev adresinde tebligatı alan kişinin , Tebligat Kanunu mad. 16 ve Tebligat Tüzüğü mad. 22''de ön görülen şahıslardan olup olmadığının araştırılarak tebligatın geçerli olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği-
Borçlu şirkete tebliğ edilen ilk ödeme emri usulsüz ise de, sonradan borçlu şirketin aynı adresine ikinci bir ödeme emri gönderildiği ve tebliğ edilen bu ödeme emrinin "muhatabın adresinin o an kapalı olması sebebiyle tebligat ... Muhtarı ..'na teslim edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı" şerhiyle yapıldığı, anılan tebligatın bu haliyle usulüne uygun olduğu-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- Davalının adreste olup olmadığı tebliğ evrakına şerh düşülmeksizin yapılan tebligatın Teb. K.'nun 17. maddesine aykırı olduğu- Davalı şirket yetkililerinin adreste olup olmadığı tebliğ evrakına şerh düşülmeksizin işçilerine yapılan tebligatın, Teb. K.'nun 12-13. maddelerine aykırı olduğu- Davalıya gönderilen temyiz dilekçesinin bila tebliğ dönmesi üzerine, aynı adrese, Teb. K. mad. 35'e göre tebligat yapılmışsa da, davalının mernis adresinin olup olmadığı hususunun araştırıldığına dair dosyada herhangi bir kayıt olmadığı anlaşılığından, bu hususub araştırılarak şayet varsa, temyiz dilekçesinin çıkarılacak tebligata Teb. K.'nun 21/2. maddesine göre yapılması gerektiği yönünde bir şerh yazılarak tebliğ edilmesinin sağlanması gerektiği-
Tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının tebliğ evrakında bulunmasının zorunlu unsurlardan olduğu- İİK’nun 127. maddesi gereğince satış ilanının bir suretinin alakadarlara tebliği zorunlu olup bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Şikayetçi borçlunun, tebligattan haberdar olduğunu bildirdiği tarihten önce ıttılaya ilişkin belge bulunmadığından, yasal 7 günlük süre içinde ileri sürülen usulsüz tebligat şikayetinin kabulü gerektiği, başvurunun gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmek suretiyle süre yönünden istemin reddinin isabetsiz olduğu-
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğin usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağı, bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi uyarınca, tebliği çıkaran mercice tebligat mazbatası üzerine gerekli meşruhatın verilmemesi halinde yapılan tebligatın usulsüz olacağı-