Şikayetçinin “ödeme emri tebligatının boşandığı eşine ait adresine tebliğ edildiği, eski eşi ile birlikte oturmadığı için usulsüz olduğunu” iddia ettiği mahkemece “borçlunun haciz nedeniyle takipten haberdar olduğu ve şikayetin süresinde olmadığı” gerekçesiyle verdiği ret kararının isabetli olmadığı, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihinden önce tebligattan haberdar olduğuna ilişkin dosyada bir işlem bulunmadığından, mahkemece tebliğ tarihinde tebligatı alan şahsın borçlu ile aynı konutta oturup oturmadığının kolluk marifetiyle araştırılması gerekeceği-
Borçlu adına gönderilen satış ilanının borçlunun Mernis adresinde, borçlunun geçici olarak işe gittiğinin komşusuna sorularak tespiti üzerine, tebliğ evrakının muhtara teslim edildiği, 2 nolu haber kağıdı kapıya yapıştırılıp komşusuna haber verildiği belirtilerek şerh verilmek suretiyle 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesine göre tebliğe çalışıldığı, ancak muhatabın tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğinin ve haber verilen komşunun ad ve soyadının, en azından belirlemeye yönelik özelliklerinin tebligat mazbatasında tespit edilmediği anlaşıldığından tebligatın usulsüz olduğu-
Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair başvurunun 7 günlük süreye bağlı olup bu sürenin öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı ve hak düşürücü süre niteliğinde olduğu-
Borçlu tarafından tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin öğrenme tarihine göre yasal süresinde yapılmadığı-
Hükmü şahıslarda, tebligatın, yetkili mümessillerine, bunlar birden fazlaysa yalnız birine yapılacağı- Tebligat, usulüne aykırı yapılış olsa bile, muhatabın tebliğ işleminden haberdar olması halinde, tebligatın geçerli sayılacağı ve muhatabın beyan ettiği tarihin, "tebliğ tarihi" olarak kabul edeceği-
Borçlu şirketin aynı zamanda ticaret sicilinde kayıtlı olan adresine çıkan ve taşınmış olduğu şerhi ile iade edilen tebligatta ve aynı şekilde sicilde kayıtlı adresine Tebligat Kanunu'nun 35.maddesi uyarınca çıkartılan tebligatta da dağıtıcının adı- soyadının yer almadığı anlaşıldığından, yapılan tebligatların, Tebligat Kanunu'nun 23/1. maddesinin 9. bendi gereğince usulsüz olduğu-
Borçlu şirketin, "tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle" ticaret sicilinde kayıtlı adresine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, doğrudan ticaret sicilinde kayıtlı olan adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
Borçlunun tebligat esnasında, o adreste bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın, bu husus net bir şekilde tespit edilmeksizin “aynı konutta ve sürekli oturan oğlu ……’ya” açıklaması ile yapılan tebliğ işleminin usulsüz sayılacağı- İİK. 127 uyarınca satış ilanı tebligatı usulsüzlüğünün başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Tebligat Kanununun 21. maddesinin 2 hali birlikte düzenlediği; bunlardan ilkinin “ adreste bulunmama” diğerinin ise “ tebellüğden imtina” olduğu- Borçluya satış ilamının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmiş olmasının, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Muhatabın adresinin ne sebepten ötürü kapalı olduğunun, bu durumun geçici olup olmadığının, şayet geçici ise bunun sebebi ve muhatabın tevziat saatlerinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin, borçlu asilin adresinin kapalı olduğunu bildiren ve kendisine haber verilen komşunun kim olduğunun tebligat mazbatasında belirtilmemesi halinde, tebligatın Teb. K.'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu- 7201 s. Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, "tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna ve tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılacağı"na dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu, adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden tebliğ memurunca 21/2. maddeye göre tebliğ işlemi yapılamayacağı-