Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayet yolu ile tebliğin usulsüzlüğünü icra mahkemesine bildirmesi gerekeceği – Tebligatın usulsüz olması halinde muhatabın tebliğden haberdar olmuş olması halinde, tebligatın geçerli sayılacağı; muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği-
"Muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı" tebliğ memurunca tespit edilmeksizin, aynı çatı altında yaşayan kişiye yapılan tebligatın usulsüz olduğu- İflasın ertelenmesi davası açan borçlu şirket yönünden, atanmış olan şirketin kayyımına usulüne uygun satış ilanı tebliğ edilip edilmediğinin incelenmesi gerekeceği-
Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması ve mahkeme kararlarının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı- Vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı- 
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olduğundan, ödeme emrinin tebliğine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, asile yapılan tebligat yok hükmünde olup iptali gerekmekte ise de HMK'nın 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak sonuca gidilmeli ve ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet dilekçesinde belirtilen tarih olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Usulsüz yapılan her tebliğin mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacağı- “Tebliğ işleminin usulsüzlüğü” iddiasının yasal dayanağının İİK.nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten 7 gün içinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu-
Taşınmaz satışlarından, satış ilanının bir suretinin borçluya usulünce tebliğ edilmemiş olmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Davacı adına taşınmaz satış ilanını içerir tebliğ evrakına, "muhatabın adresinin, adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi olduğu" yazılmadığı halde, tebliğ memurunun kendiliğinden muhatabın adresinin adres kayıt sisteminde kayıtlı adresi olduğu belirtilmek suretiyle tebligat yapmasının Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine aykırı olduğu- Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesi uyarınca yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için, "adreste bulunmama yönündeki beyanın kime ait olduğu" tebliğ belgesine yazılarak beyanda bulunanın imzasının alınması, beyanda bulunanın imzadan çekinmesi halinde de bunun tebliğ memuru tarafından şerh ve imzası ile tasdik edildikten sonra; tebliğ evrakının imza karşılığı muhtara teslimi ile 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması işlemlerinin tamamlanması gerekmekte olup, muhatabın gösterilen adreste geçici ve kısa süreli bulunmama sebebinin kimden soruşturulduğu konusunda bir belirleme bulunmadığından, yapılan tebliğin Tebligat Kanunu’nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddelerine göre de usulsüz olduğu-
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, borçlunun adresine “Mernis Adresidir” ibaresi ile çıkarılan satış ilanı Tebligat memurunca TK.21/2. maddesine göre tebliğe çalışılmış ise de; tebliği çıkaran mercii tarafından tebliğ mazbatasına tebligatın TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılacağına dair şerh yazılmadığından yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu (İİK. mad. 127)-
Tebliği çıkaran merci tarafından, tebliğ evrakı üzerine, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için, dağıtıcı tarafından TK'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüz olacağı- Borçlunun mahkemeye başvuru tarihinden önce takipten haberdar olduğuna dair bilgi ve belge bulunmadığına göre, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin TK'nun 32. maddesine göre düzeltilmesi, ve düzeltilen tarihe göre süresinde ileri sürüldüğü anlaşılan imza itirazının esasının incelenmesi gerekeceği-
7201 s. Teb. Kanunu'nun 21. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 31/1(a) maddesine göre (2) numaralı örneğe uygun olarak düzenlenerek gösterilen adresteki kapıya yapıştırılması gereken ihbarnamenin, muhatabın kapısına yapıştırılmaması nedeniyle tebligatın geçersiz olduğu- Davacı kooperatife usulsüz tebligata yönelik şikayetinin kabulü ile dava ve itiraz sebepleri hakkında savunma ve delilleri toplanmadan duruşma açılmaksızın karar verilmiş olması nedeniyle, savunma ve ispat haklarının kısıtlandığına yönelik itirazları yönünden inceleme yapılması için dosyanın Yargıtay Dairesi'ne (12. HD.) gönderilmesi gerektiği-
Bononun geçerli olması için “düzenlenme yeri”nin yazılı olması gerektiği; düzenlenme yeri gösterilmeyen bir bononun düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı, bu yerin bir “idari birim” adı olarak (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup “adres” gösterilmesinin zorunlu olmadığı-