Şikayetçi borçlu vekiline gönderilen satış ilanı tebligatında, haber bırakılan komşunun ismi alınmadan tebliğ işleminin yapıldığı görüldüğünden, bu hali ile yapılan tebligatın; 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı, dolayısıyla usulsüz olduğundan ihalenin feshi isteminin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Bilinen son adrese çıkarılan tebligatın iadesi halinde borçlunun adres kayıt sistemindeki adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu-
Şikayetçi taraf 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuş olduğundan, istemin süre aşımından reddi gerektiği-
Tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin yapılan tebligatın usulsüz olduğu-
Gerçek kişiye tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerine göre değil, 17. maddesine göre yapılması gerektiği ve buna göre bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğin, o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılacağı- Borçlu gerçek kişiye gönderilen ödeme emrinin şirket adresinde şirket ortağı olan bir başka kişiye yapıldığı anlaşıldığından, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulü gerektiği-
Ödeme emrine ilişkin tebligat,Teb. K.nun 17. maddesine aykırı olarak borçluya tebliğ edilse de, borçlu vekilinin icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz etmesi nedeniyle Teb. K.'nun 32. maddesi gereğince en geç bu tarihte tebliğ işlemine muttali olduğunun kabulü gerekeceğinden, icra mahkemesine yedi günlük süreden sonra yapılan şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği-
Avans yatırılmadan yapılan satış talebinin geçerli sayılamayacağı- Satış talebinin buna ilişkin avansın yatırıldığı tarihte yapılmış sayılacağı ve satış isteme sürelerinin bu tariten itibaren hesaplanması gerektiği- Konulan haciz, İİK'nun 110. maddesi gereğince düşmüş olduğundan mahkemece, geçerli bir haciz olmaksızın yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği- Gerçek kişi borçluya, satış ilanının, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilebilmesi için, tebliğ tarihi itibari ile adı geçenin adrese dayalı kayıt sisteminde adresinin mevcut olmaması gerektiği-
Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre, yapılan tebligatlarda tebliğ tarihinin, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olduğu, tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesinin, tebliğ memurunun gerekli araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgelemesine bağlı olduğu- Tebligat evrakında muhatabın neden adreste olmadığı, adresten kısa süreli mi yoksa uzun süreli mi ayrıldığına ilişkin bir kayıt bulunmaması halinde, yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanununun 21/1 ve Yönetmeliğin 30/1. maddesine aykırı yapıldığının kabulü gerektiği-
Borçlu vekili tarafından, icra emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ileri sürüldüğü; tebligat mazbatasının incelenmesinde L.G. isminin çizilerek yerine H.G. yazıldığı; ayrıca “muhatabın aynı adreste ikamet ettiğini beyan eden ehil yeğeni G.G.’e tebliğ edildi” şerhinin bulunduğu; UYAP sorgusundan ve dosya içerisinde bulunan kayıtlardan G.’ün, borçlu H.G.’in kızı olduğunun anlaşıldığı; buna rağmen yeğenine tebligat yapıldığı şerhi taşıyan tebligat mazbatası ile borçlu H.G.’e yapılmış usulüne uygun bir tebligatın varlığından söz edilemeyeceği; şikayetin kabulü ile icra emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği-
Tebligatta, muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği araştırılmadığı gibi bilgi alınan komşunun isminin de yazılı olmadığı anlaşıldığından yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği- İhalenin feshini ilgililerin ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilecekleri, satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresinin ıttıla tarihinden başlayacağı, şu kadar ki, bu müddetin ihaleden itibaren bir seneyi geçemeyeceği- İhalenin feshini ilgililerin ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebileceği, satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresinin ıttıla tarihinden başlayacağı-