Tebliğ belgesinin incelenmesinde, adresteki iş yerinde çalışan kişinin iş yeri yetkilisinin bulunmadığını beyan ettiği ve tebliğ evrakını almaktan imtina ettiği belirtilerek evrakın … Karakolu'na teslim edildiği, ancak, karakolda teslim edilen kişinin adı ve soyadı ile imzasının alınmadığı görüldüğünden, tebligatın, Tebligat Kanununun 21.maddesi hükmü yerine getirilmediğinden usulsüz olduğu-
Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda, haciz uygulanmasına başlanılabilecek tarih, mal beyanında bulunma tarihi veya varsa takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği nedenleriyle borçlunun şikayette hukuki yararının bulunduğu-
Ödeme emrinin “borçlu ile aralarında husumet bulunan kişi”ye tebliğ edilmesinin, Tebligat Kanunu’nun 39. maddesine aykırı olacağından geçerli sayılmayacağı-
Avukatlık Kanunu’nun 41., Tebligat Kanunu’nun 11. ve HMK’nun 73. maddesi gereğince; vekille takip edilen dava ve takiplerde her türlü tebligatın vekile yapılması gerekeceği-
TK.nun 32.maddesi uyarınca şikayetçi şirketin ödeme emrine muttali olduğunu bildirdiği 7.4.2010 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Tebligat Tüzüğünün 28 ve 30. maddeleri uyarınca komşunun isim ve imzası alınmadan tebligatın düzenlenmesi ve ayrıca muhtara evrak imzalatılmadan Tebligat Kanunu'nun 2l. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu-
Mahkemece yenileme işlem tarihi (21.1 2011)'de yürürlükte bulunan tebligat kanunu hükümlerine göre yenileme emri tebligatının yapılmadığı, eski tebligat kanunu 35. maddesine göre yapılması nedeniyle tebliğ işleminin usulsüz olduğu nazara alınarak şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
21. maddeye göre yapılan tebligatlarda tebliğ tarihi, maddenin son cümlesinde açıkça belirtildiği üzere, iki numaralı fişin yani ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih olup; tebliğ tarihinin bu şekilde belirlenmesi ve geçerli sayılabilmesi, tebliğ memurunun yukarıda açıklanan araştırmayı mutlaka yapmasına ve belgeIemesine bağlı olduğu-
Tebligat Kanunu’nun 21 ve Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi gereğince “muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği” bu maddelerde öngörülen şekilde tevsik edilmeden (belgelendirilmeden), yapılan tebligat işleminin geçerli sayılmayacağı-
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönündeki iddia mahkemede her türlü delille kanıtlanabileceğinden mahkemece öncelikle duruşma açılarak borçluya ve alacaklıya anılan konudaki delillerinin sunmaları için imkan tanınmasının gerekeceği-