Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- Adreste bulunmayan borçluya satış ilanı tebligatının ipotek akit tablosunda yazılı adrese gönderilmesi, bu adreste bulunmadığı takdirde de aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğinden; bu adres yerine, başka bir adrese, mernis adresine tebligat yapılması usulsüz olduğu- İhalenin bir bütün olduğu ve 1. artırma tarihinden önce satış ilanının usulüne uygun yapılması halinde borçlunun ihale katılımcısı temin edebileceği, tebligatın usulsüz olması nedeni ile de böyle bir imkandan yoksun bırakıldığı değerlendirildiğinde borçlunun satışın gerçekleştirildiği 2. artırma günü ihale salonunun kapısında hazır bulunması halinin usulsüzlüğü ortadan kaldırmayacağı- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiği; borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
Beyan edilen öğrenme tarihinin aksinin tanık beyanıyla ispat edilemeyeceği-
Tapu sicilinde ilgili sıfatı bulunan şikayetçiye satış ilanının usulsüz tebliğinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-
Ödeme emri tebligatının, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerine uygun olup olmadığının tespiti bakımından, tebliğ tarihi olan 08.04.2010 tarihinde borçlu şirket yetkilisinin araştırılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı faturalarda ve dosya arasında mevcut ihtarnamelerde, borçlunun "…" şeklindeki adresinin alacaklı tarafından bilindiği görüldüğünden 7201 Sayılı Yasanın 10/1.maddesine göre; tebligatın, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresine yapılacağı-
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının her türlü delille ispatlanabileceği-
Tebligatın, tebliğ yapılacak kişinin bilinen en son adresinde yapılacağı–
Alacaklının, resmi kurumlar tarafından bildirilen söz konusu adrese Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebliğ yapılması yönündeki isteminde yasaya uymayan bir yön olmadığı-
Borçluya dava dilekçesinin tebliğine dair belgenin incelenmesinde; tebliğ memuru tarafından, muhatabın, Tüzüğün 26. maddesine göre geçici olarak başka yerde bulunup bulunmadığı Tüzüğün 22. maddesinde belirtilen kişilerden sorulup tespit edilmeden tebliğ işlemi yapıldığından usulsüz olacağı-
TMK'nun 889. maddesinde belirtildiği gibi ipotekli taşınmazın bir kısmının veya borçluya ait ipotekli 3 taşınmazdan birinin şikayetçiye devrinin söz konusu olmadığı gibi, ipotekli taşınmazların bölünmesinin de söz konusu olmadığı-